- Erkeklerin bir araya geldiklerinde konuştukları belli başlı konular vardır. Boticelli, Marksizm, Pink Floyd, analitik felsefe, metafizik, modern ahlak yapısı, şarap, sembolizm ve Dostoyevski'nin Freud üzerindeki etkisi. Yersen. Tabii ki de bunları konuşmuyorlar. Daha önce erkek erkeğe bir muhabbete iştirak etmişliğim yok ama konu başlıklarını futbol, bilgisayar oyunu, araba, kızlar, para kazanmanın yolları ve daha da hızlı para kazanmanın yolları olarak kategorize edebilirim diye düşüyorum.
- Çapkınlıkta dur durak bilmeyen Zeus'un, karısı Hera'dan habersiz gerçekleştirdiği mercimeği fırına verme operasyonları beni benden alır. Dünyevi olaylarla ilgisini kesmiş bir rahibe olan İo'yu baştan çıkaran Zeus, karısı bu ilişkiden işkillenmesin diye güzelim kızı bir ineğe dönüştürür. Yılların Hera'sı bunu yer mi? O da bir dedektif gibi bu işin izini sürer, kızın ineğe dönüştüğünü öğrenir ve kız ömür billah huzur bulamasın diye hain bir at sineğini İo'ya musallat eder. Kızdaki çileye gel. İo biter, Zeus bu sefer Callisto'ya kıyın kıyın yanaşır. Hera, Callisto'dan da şüphelenince Zeus kızı bir ayıya dönüştürür. Bu da yetmez, Callisto göz önünde durmasın diye kızı gökyüzüne fırlatır. Büyük ayı takım yıldızının oluşum hikayesidir bu. Geçici bir heves uğruna ineğe, ayıya dönüştürdüğü kızların yanı sıra kız tavlayacağım diye kendisininde hayvana dönüştüğü durumlar vardır Zeus'un. Gözüne kestirdiği Leda'ya yaklaşabilmek için bir kuğu, ya da Europa'nın koynuna girebilmek için boğa olması gibi...
- Kuki'ymiş... Yaban domuzu kırması köpeğine bile sevimli bir isim koymuş gerçek yüzü ortaya çıkmasın diye.
- Bazen gördüğümüz ve duyduğumuz kadarıyla yetinmeliyiz arkadaşlar. Ötesi sadece kafa karıştırır.
- İnsanlara alışmaya çalışmakla geçiyor ömür. Bir sözleriyle seni şaşırtıyorlar, diyorsun ki "Tamam, artık kimse beni daha fazla şaşırtamaz" sonra başka bir söz ediveriyorlar, daha da fazla şaşırıyorsun.
- "Yapacağınız bir konuşma, bir hanımefendinin eteği gibi, ilgiyi sürdürecek kadar kısa, konuyu kapsayacak kadar uzun olmalıdır," demiş Amerikalı bir yazar.
- İyi bir konuşmayı çay tamamlar, kahve tamamlar, bir kadeh rakı, belki de hoş bir manzara... Fakat o konuşmada dürüstlük yoksa bir anlamı yoktur sarf ettiğiniz sözlerin.
- İşin doğrusu her şeyin çok güzel gittiğini sanırken ansızın dünyamın başıma yıkıldığı anlar yaşadım.
- Kafamdan geçenlerin binde birini söylediğim doğrudur. Genel eğilimim böyle. Düşüncelerimi tüm çıplaklığıyla söylesem bana çılgın diyebilirler. Gerçi çok da normal sayılmam.
- Fal üstüne tezler yazılası bir konu. "Kızım, manyak bir falcı varmış, isim bile veriyormuş" cümlesini duyduğumuz anda uzak mesafeler gözümüzde kısalıyor ve ne pahasına olursa olsun o falcıya gitmek istiyoruz. Hayatımızda bizi ilk defa gören birinin iki dudağının arasından çıkacak lafları pür dikkat dinliyoruz, tarihleri not alıyoruz ve beklemeye koyuluyoruz falımızın çıkması için.