- Çocukların dehşetle baş etme yöntemi budur: uyuyakalmak.
- Zendagi migzara. Hayat devam ediyor. Başlangıcı, sonu, kemyah, nahkam, bunalımları, sevinçleri önemsemeksizin, ağır, tozlu bir kervan gibi ilerliyor.
- Suskunluk, huzur içeriyor. Sakinlik, dinginlik. Yaşam düğmesinin sesini kısmak gibi. Sessizlik ise düğmeyi kapatmak. Kesmek. Tamamen durdurmak.
- Yalnızca gülümsemeydi, hepsi bu. Her şeyi düzeltmiş değildi. Hiçbir şeyi düzeltmemişti. Belli belirsiz bir tebessüm. Minicik bir şey. Ormandaki bir yaprak; ansızın havalanan bir kuşun kıpırdattığı bir yaprak. Ama kollarımı ardına kadar açıp onu kucaklayacağım. Bağrıma basacağım. Çünkü bahar gelince, karların tek tek, tane tane eridiğini biliyorum; belki de ilk kar tanesinin eriyişine tanık oldum.
- ''Kendimi buradan,bu gerçeklikten kopartmak, bir bulut gibi yükselip uzaklaşmak,dışarıdaki nemli yaz gecesine karışmak ve uzaklarda bir yerde, dağların üstünde ayrışmak, yok olmak istiyorum.Ama buradayım; bacaklarım birer beton sütun, ciğerlerim havasız, boğazım yanıyor.Öyle uçup gitmek yok.Bu gece,bundan başka bir gerçeklik yok.''
- Her ne kadar güzel anlar sunmuş olsa da,yaşamın ona çoğunlukla zalim davrandığını biliyordu.Ama son yirmi adımı yürürken,keşke biraz daha uzasaydı, diye düşünmekten kendini alamadı.
- Kendisine ait olmayan bir şeyi alan insan, bu ister bir can olsun isterse bir dilim "nan" aşağılıktır.
- Gözlerini gökyüzünden ayırdığın an, fazla dayanamazsın.
- Ama alt ettiğim her uçurtma, yüreğimdeki umudu besliyordu; bir duvarın üzerine, usul usul biriken kar taneleri gibi.
- Oysa bu, benim görülen değil bakılan, duyulan değil dinlenen biri olabilmek için tek şansımdı.