- Adalet değirmeni teklemeden işliyor, adam öğütmeyi sürdürüyordu. Eh, ne de olsa sabahın daha karganın bokunu yemediği bir saatiydi, ve Sayın Yargıcın kahvaltı etmediği düşünülürse, eilni çabuk tutması doğaldı!
- Eğer bu acılı çığlıkta bir vahşet ve açlık havası bulunmasaydı, yitik ruhun iniltili yakarışı sayılabilirdi (s.8)
- Ortalıktaki derin sessizliği, arkaları sıra gelen görünmez izleyicilerinin ulumaları bozuyordu yalnızca... (s.19)
- Dev bir kızak köpeğine benziyor, kuyruğunu sallarsa hiç şaşmam doğrusu (s.28)
- Denizcilerden duymuştum, bazı köpekbalıkları gemilerin dümen suyundan hiç ayrılmazmış...İşte bu kurtlar da, karadaki köpekbalıklarını andırıyor (s.29)
- Karların üzerinde tembel tembel gezinen ve aç bakışlarla kendisini süzen yirmi kadar kurt saydı. Sofra başına toplanmış küçük çocuklara benziyorlardı. Yemeğe başlamak için annelerinin izin vermesini bekliyorlardı sanki. Yemekleri ise kendisiydi!... (s.37)
- ...lezzetli bir yiyecekten başka bir şey değildi, ha! Demek yalnızca bir yemekti onlar için, tıpkı bir geyiğin ya da bir tavşanın, kendisi için iştah açıcı bir yiyecek oluşu gibi... (s.38)
- Vahşice bir aşk yarışmasıydı bu; yabani diyarın aşk trajedisiydi.Fakat bu yalnızca ölen için bir trajediydi; sağ kalanlar için bu bir zafer demekti. (s.51)
- İri bir sivrisinekti bu; kış boyunca kuru bir tahta parçasının içinde yarı ölü bir halde barınmış ve güneşin canlandırıcı ışığını duyar duymaz uykusundan uyanıp kendini dışarı atmıştı... (s.59)
- Her iki hayvanda sabırla bekliyordu ve ikisi de yaşama sıkı sıkı bağlıydı. İşin garip yanı, yaşamın bu hayvanlardan biri için karşısındakini yemek, öbürü ise yem olmamak anlamına gelmesiydi. (s.64)