- İç güdüler ve yasalar, onu boyun eğmeye zorluyordu ama büyüyüp gelişme zorunluluğu ise onu sürekli olarak kışkırtıyordu.
- Ödü patlıyordu korkudan.Çünkü bilip tanımadığı şeylerdi bunlar ve bilinmeyen herşey onun düşmanıydı
- Küçük yavru insanlar gibi düşünebilseydi ,yaşamı yemek hırsı;dünyayı ise avlayanı ve avlananı ,yeneni ve yenileni ile bitmek bilmeyen bir kovalamaca olarak niteleyecekti.
- Vahşetin yarattığı korku kuşaklar boyunca süregelmiş ve iliklerine kemiklerine işlemişti.
- Oysa Beyaz Diş küçük bir yavruyken mağarada çıkardığı ilk hırıltıdan bu yana öyle çok hırlamış,yıllarca boğazından öyle sert ve öfkeli sesler kopmuştu ki,artık gırtlağı nasır bağlamıştı.En tatlı duygularını dile getirmek için bile olsa hırıltısındaki sertliği bir türlü yumuşatamiyordu.
- Onun ağzındaki nağmeler, onların nağmeleriydi; hüzünlerini dile getiren ve onlar için, durgunluğun ve soğuğun ve karanlığın anlamı demek olan nağmeler.
- "Onun ağzındaki nağmeler, onların nağmeleriydi; hüzünlerini dile getiren ve onlar için, durgunluğun ve soğuğun ve karanlığın anlamı demek olan nağmeler."
- Avın sabrı daima avcınınkinden daha azdır.
- İnsan zayıfladıkça acıya daha az duyarlıdır. Daha az acı vardır çünkü acıtacak daha az kalmıştır.
- Dişisine kötü davranan tek hayvan insanoğludur.