Kötülüklerin en büyüğü ,her yerde tehdit edebilecek en kötü şey ölümdür
Birisi sizin için gerçekten çok değerli ise, bunu ondan sanki bir suçmuş gibi gizleyin. Bu hoş birşey değildir ama doğrudur. Çünkü , bırakın insanları, köpekler bile büyük dostluklara katlanamazlar.
Doğuştan kibirliliğe çoğunlukla gevezelik ve doğuştan hilekarlık eşlik eder. Bu kişiler düşünmeden konuşur ve eğer savlarının yanlış olduğunu, haksız olduklarını fark ederlerse, durum bunun tam tersiymiş gibi görünsün isterler. Gerçeğe olan ilgi itici güç iken, şimdi yerini kibrin ilgisine bırakmıştır.
Kadınlar olmaksızın dünyadaki hayatımızın başlangıcı tam bir çaresizlik ve acziyet;ortası zevkten mahrumiyet ve sonu teselliden yoksunluk olurdu.
İnsan hayatı kadının göğsünden fışkırır Onun dudaklarından öğrenirsin ilk sözcükleri O siler ilk gözyaşlarını
Kadınların zihinsel olsun bedensel olsun,büyük işler için yaratılmamış olduklarını anlamak için görüntülerine bakmak yeterlidir.Onlar hayatın cefasını yaptıklarıyla değil katlandıklarıyla çekerler-borçlarını doğum sancılarıyla,doğurdukları çocuğu bakıp büyütmeleriyle,sabırlı ve neşeli bir yoldaş(refik)olmaları gereken erkeğe itaatleriyle öderler.
Kadınlar,tabiatları gereği ilk çocukluk dönemimizin bakıcıları ve mürebbiyeleri gibi davranmaya yatkındırlar(onlar bu işler için biçilmiş kaftandırlar),bunun tek nedeni kendilerinin çocuksu,uçarı ve kısa-dar görüşlü olmalarıdır-tek kelimeyle onlar bütün hayatları boyunca koca çocuklardır,çocuk ile gerçek anlamda bir insan olan yetişkin bir erkek arasında bir orta nokta,bir ara merhaledirler.Bakın görün bir genç kız,bir çocukla nasıl da oynar günler boyunca hiç sıkılmaksızın:sonra düşünün bir adam,dünyada tasavvur edilebilecek en iyi niyetlerle ne yapardı,ne gelebilirdi elinden onun yerinde olsaydı eğer?
Lavuklarla piliçler,genciyle yaşlısıyla yere yatmış çığlık çığlığa merhamet dileniyorlardı,ben de ağzımı şapırdatarak çizmemle suratlarını eziyordum.
Ciddi bir şekilde dikkat ve emek sarf ettikleri tek şey,aşk,sevdiklerinin gönlünü kazanma,yahut giyim kuşam,cilt bakımı,dans etme ve bunlarla bağlantılı olan her şeydir.
Bir şey ne kadar soylu ve mükemmel ise,onun olgunluğa erişmesi de o kadar geç ve yavaştır.Erkek,akli melekesinin ve ruhi kabiliyetlerinin olgunluğuna yirmi sekizden önce nadiren ulaşır;kadınlar ise,henüz on sekiz yaşlarında...
Batuhan Dedde
Katharine Burdekin
Virginia Woolf
Joseph Conrad
Yılmaz Yeşildağ
Nermin Bezmen
İlber Ortaylı
G. K. Chesterton
İclal Aydın
Kadir Aydemir