Thomas Mann
- Doğum: 1875
- Ölüm: 1955
Mann, Thomas Johann Heinrich Mann adlı Lübeck'li bir tüccarın ikinci oğlu olarak 6 Haziran 1875'de Almanya'da dünyaya geldi. 1893'te orta okulu bitiren Mann, çok nefret ettiği okuldan ayrılarak annesi ve kardeşleriyle birlikte Münih'e taşındı. Burada bir sigorta şirketine gönüllü stajyer olarak girdi ve 1895/96 yıllarında ... (devamı)
- Çünkü güzellik, sevgili Phaidrosçuğum yalnızca güzellik, hem sevilmeye değer hem de göze görünür bir şeydir; güzellik, bunu iyice belle, tinsel olanın duyularla kavrayıp duyularla katlanabileceğimiz tek biçimidir. Yoksa öteki tanrısal kavramlar da, akıl, ardem, hakikat de bize duyularımızla görünseydi, halimiz nice olurdu? Vaktiyle Zeus karşısında Semele gibi aşktan eriyip bitmez, yanıp kül olmaz mıydık?
- Çünkü güzellik, sevgili Phaidrosçuğum yalnızca güzellik, hem sevilmeye değer hem de göze görünür bir şeydir; güzellik, bunu iyice belle, tinsel olanın duyularla kavrayıp duyularla katlanabileceğimiz tek biçimidir. Yoksa öteki tanrısal kavramlar da, akıl, ardem, hakikat de bize duyularımızla görünseydi, halimiz nice olurdu? Vaktiyle Zeus karşısında Semele gibi aşktan eriyip bitmez, yanıp kül olmaz mıydık?
- "Zaman nedir? Bir gizdir.? elle tutulamayan ve herşeye kadir olan. Dış dünyanın bir önkoşulu, mekanda var ve olan hareket eden cisimlerle kaynaşmış bütünleşmiş bir hareket . Ama hareket olmasaydı zaman olur muydu? Sor bakalım ! Zaman, mekanın işlevi mi? Ya da tam tersi mi ? Yoksa ikisi özdeş mi ? Bir soralım dedik.? "
(s 11) - ''BİZİ DİNLEMEYE YÖNELTEN ŞEY SESSİZLİKTİR.''
- Kusursuz uğruna didinen, mükemmelde dinlenmeye can atar; hiçlikse mükemmelin bir biçimi değil midir?
- Çünkü insan insanı, hakkında bir yargıda bulunamadığı sürece sever, yüceltir; özlem, eksik tanımanın bir sonucudur.
- Başka maksatlarla yapılsa korkaklık işareti diye kınanacak hareketler, ayaklara kapanmalar, yalvarmalar, yeminler, ricalar, niyazlar, kulluklar, kölelikler, bütün bunlar aşka bir aşağılama düşürmüyor, aksine bunlar yüzünden övgüler alıyordu.
- Önemli bir fikir veriminin derhal geniş ve derin bir etki yaratabilmesi için, eser sahibinin kişisel hayatıyla çağdaş kuşağın genel kaderi arasında gizli bir yakınlık, hatta bir uyum bulunmalıdır.
- Güzellik; tinsel olanın duyularla kavrayıp duyularla katlanabileceğimiz tek biçimidir.
- daha sonra kurnaz gönül avcısı, incenin incesi bir fikir: sevenin sevilenden daha tanrısal olduğu, çünkü tanrının sevilende değil, sevende olduğu fikrini söyledi-içinden özlemin bütün muzipliği, en gizli hazzı taşan bu düşünce, dünyanın en sevdalı, en alaycı düşüncesiydi belki de.