Erkek,akli melekesinin ve ruhi kabiliyetlerinin sayesinde,hayvanlar gibi sadece içinde bulunduğu anda yaşamaz,fakat geçmiş ve geleceği hep göz önünde bulundurur ve değerlendirmelerini buna göre yapar;ve ihtiyat,temkin ve bu denli sık karşılaştığımız kaygı,endişe ve tedirginlik buradan kaynaklanır.
Kadınlar içten içe,mümkünse kocalarının sağlığında,ama her halükarda ölümlerinden sonra,istedikleri gibi harcayıp rahatça yaşayabilmeleri için,erkeklerin para kazanmak için yaratıldıklarını düşünürler.
Nasıl ki aslanlar pençeler ve dişleri,filler ve domuzlar azı dişleri,boğalar boynuzları,mürekkep balığı suyu karartan mürekkebimsi sıvı ile donatılmışsa tabiat,kadınları da kendilerini korumaları ve savunmaları için iki yüzlülük yahut riyakarlık melekesiyle teçhiz etmiştir.
Greklerin kadınları tiyatroya sokmadıkları eğer doğru ise,bunda tamamen haklı olduklarını teslim etmek gerekir,çünkü en azından böylelikle tiyatrolarında bir şey dinlemeleri mümkün olurdu.
Kadınlara aşırı bir saygı ile davranmak tek kelimeyle gülünçtür ve böyle bir şey bizi onların gözünde küçük düşürür.
Avrupalıların''hanımefendisi'',doğrusunu söylemek gerekirse var olmaması icap eden bir yaratıktır:O ya bir ev kadını ya da ev kadını olmayı umut eden bir genç kız olmalıdır...
Aşağı sınıftan kadınların,bir başka ifadeyle,bu cinsin büyük çoğunluğunun Doğuda olduğundan daha çok mutsuz olması Avrupa'daki ''hanımefendiler''gibi yaratıklar var olduğu içindir.
Kanunlar kadınlara erkeklerle eşit haklar bahşettiğinde onlara aynı zamanda erkeklere özgü bir akıl gücü de kazandırmış olmalıydı.
Nadiren karşılaşılan istisnalar dışında bütün kadınlar savurganlığa meyyaldir,dolayısıyla mevcut her servet onların ahmaklığından korunmalıdır...
Sanatsal bakımdan güzel olan herhangi bir şey asılsız hakikatsiz olamaz.
Chris Cleave
Milan Kundera
Rick Riordan
Ahmet Hamdi Tanpınar
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Kürşat Başar
Sarah Jio
Bertrand Russell
Hıfzı Topuz
Samiha Ayverdi