- Çaresiz insanlar başa çıkılmaz. Çaresiz insan, dünyanın en güçlü insanıdır. Sayfa:48
- İstanbul şehrinin göğünü çok ucuza cennet karşılığı alınıp bırakılmış kuşlar doldurur. Özellikle kuşları alıp bırakmaya çocuklar meraklıdırlar. Haa, bir de çok yaşlılar...
- İstanbul'un tarihini yazanlar Florya düzündeki kuşların, kuş yakalayıcıların tarihine boş verirlerse tarihlerinin o kadar pek işe yarayacağını sanmam. Emeklerine yazık olur. Yüzlerce yıldır kiliselerin, havraların, camilerin önünde, milyarlarca salıverilmiş kuşun sevinci, insanların sevinci, az macera mı? Biliyorum, bir gün bir hoş, yüreği temiz, akıllı birisi çıkacak, Florya kuşlarının güzel, sevinçli, umutlu tarihini yazacak, işte o zaman işte, İstanbul biraz daha güzelleşecek, biraz daha büyülü bir kent olacak. İstanbul'un büyüsü denizinde, yapılarında, göğünde, akarsularında mı yalnız, insanlarında mı? Ya Florya'nın kuşları?
- Şehir insanla dolu, karınca gibi kaynaşıyorlar, o karınca gibi kaynaşanlar... Saklanmışlar kendi içlerine, burunlarının ucunu görmüyorlar. Saklanmışlar, yumulmuşlar kendi karanlıklarına. Bunlar şu yeni Cami önündeki kurtarılmayı, kurtulup da şu kirlenmiş Boğazın üstüne doğru uçmayı bekleyen küçücük, parlak, kafeslerin içinde çırpınan kuşçukları mı görecekler? Binmişler birbirlerinin sırtına, birbirlerinin karanlıklarına gidiyorlar kıyamete.
- Umutların öldüğüne iyice inandığın bir anda insanlık, binbir yönden açan bir ışık-umut çiçeğiyle birden aydınlanıverir.
- "Kısmet," dedi Mahmut, acı, ağı gibi bir gülüş fırlattı ortaya. "Kısmet ha... Vay kısmet... Yere batsın kısmet..."
- " söyle nasıl çaldın bu kalemi ?" " çalmadım." " doğruyu söylersen seni affederim kızım."
- Çıktım Kozanın dağına Karı dizleyi dizleyi Yarelerim göz göz oldu Cerrah gözleyi gözleyi Olur mu böyle olur mu Evlat babayı vurur mu Padişahın askerleri Bu dünya böyle kalır mı Kara Çadır değmeyinen Ne kaçarsın koç Kozanoğlum Beş yüz atlı gelmeyinen.
- Her nere baktıysam yarimi gördüm.
- Dağlar taşlar uçan kuşlar. Bir fırtına gibi çalıyor,söylüyor. Adımı dersen de Sefil Aliyim Bir gün akıllıysam yüz gün deliyim Üstü köpüklenmiş bahar seliyim Başı pare karlı dağdan gelirim