?Mutluluğumuzu herkesle paylaşırız, yabancılarla bile. Önemli olan hüznü ve acıları paylaşmaktır...?
Yarıda bırakanları değil, yarıda bırakmadıklarını iddia edenleri kınıyoruz...
"Belki de cennet ve cehennem gerçekten de bu dünyadadır..."
Bir dans hocam vardı ve bana şöyle demişti: "Erkek işin çerçevesidir ama kadın çerçevenin içindeki resimdir..."
Saçma..! İçki içmek için yaşımız tutmuyordu ama savaşta beynimize bir kurşun yemek için yaşımız uygundu...
İşte Haize hegoa rüzgarı böyle kaprisli, tehlikeli, güzel ve acımasız olduğu için Bask vecizelerinde 'kadın'a benzetilirdi...
Olağan görünüm altında yatan gizli üstünlük... O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok... O kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok... O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok... Bilgiden çok anlayış... İfade dolu bir sessizlik... Kendini kanıtlama gereği duymayan alçakgönüllülük... Zarif bir basitlik... Büyük bir ruhsal rahatlık ama pasiflik değil... Hakimiyet peşinde olmayan otorite... Elde edilemeyen ancak keşfedilen... Bilgilerden geçip basitliğe varmış...
İkna Kurslarında kendisine ezberletilen bir ilke vardı: Doğruyu yabana atmayın, iyi kullanıldığında çok etkili bir silahtır. Ama unutmayın ki silahlar çok kullanırlırsa yalama olurlar...
İnsanı en mutlu eden şey, ihtiyaçlarıyla varlıkları arasında bir denge olmasıdır. Bütün sorun, bu dengenin nasıl sağlanacağı. İnsan bunu belki varlıklarını yükseltip ihtiyaçlarının düzeyine çıkararak yapabilir ama bu, budalalık olur. Bunu yapmak, arada bir sürü doğa dışı şeyler yapmayı da gerektirir. Pazarlık etmek gibi, çalışmak gibi, çabalamak gibi? Öyleyse..? Öyleyse akıllı bir adam dengeyi, ihtiyaçlarını azaltarak, yani onları varlıklarının düzeyine indirerek sağlar. Bunu yapmanın en iyi yolu, bedava olan şeylerin değerini bilmektir. Dağların, kahkahanın, şiirin, bir dostun verdiği şarabın, yaşlı ve şişman kadınların. Bakın bana..! Ben elimdekilerle mutlu olmayı çok iyi bilen biriyim...
Terbiye her zaman için merhametten de, sadakatten de, yardımdan da, içtenlikten de daha güvenilir bir şeydi. Tıpkı hak yememenin, karşıdakine eşit şans tanımanın adaletten önemli olması gibi. Büyük sayılan değerler, baskı altına girdiklerinde türlü mantık oyunlarıyla çözülüverirlerdi. Ama terbiye, terbiyeydi. Koşullar ne olursa olsun, hiçbir zaman değişmezdi...
Ercan Kesal
Erich Fromm
Cemalnur Sargut
Albert Camus
Chuck Palahniuk
Bernard Lewis
Orhan Veli Kanık
Amin Maalouf
Mehmet Eroğlu
Alper Canıgüz