- Bizler belki de kendi kendilerine yaşaması gereken, ama belki de toplumumuz buna elvermediği için evlilikler yapan kadınlarız.
- Türkiye'de edebiyat cahillerin elinde. Cümle kurma estetiği olmayan, düşünceleri de bunamayı kanıtlayan herkes tuttu. Şaşılacak şey. Oysa Can Yücel gibi büyük bir şairin adını bile geçirmiyorlar.
Berlin, 9/10 Ekim 1982 - ...Ama buradaki aydın takımı o denli cahil, o denli yanlış davranmış ki, bu Almanya'da "Türküm" demek, bayağı üzücü boyutlara ulaşmış. Bu Almanların ırkçı tutumundan da kaynaklanıyor ama, biz de radyo programlarını Gönül Yazar çalarak 8 yıldır geçiştiren aydınlarla neyi temsil edebiliriz?
Berlin, 9/10 Ekim 1982 - Bütün bu düşüncelerim, bir yıla yaklaşan sürenin sonunda vardığım çıkış yolu yalnız ve yalnız edebiyat. Sevdiğim kitapları yeniden okumak, sözcükler, dünyayı sözcüklere çevirerek algılamak.
Berlin, 9/10 Ekim 1982 - Bu düzen biz istedik diye değişmez ki sevgili kızım, öyle olsa ne kolay olurdu devrimler!..
- Bilmem ki, belki de sadece mektuplarda kalmaya mahkum bir aşk vardır; mektup aşkları!
- "Boğazda hiçbir nenleri değiştirmeksizin salt hokkabazlık edip çevreyi güldürdüğünü sanarak, salt insanların temel yaşamalarını bozmayıp arada bir eğlendirdiği, avuttuğu için, bir bakıma kandırdığı, başkaldırmaya değil de boyun eğmeye doğru itelediği için onları, çaresiz, tek, umutsuz sandığı için, kıymış mıdır kendisine vapur?"
- ... uymuyorsa da bu çağın hırsları hırslarına sanırım sen ilerde (çağın gerçeğine varmak için daha ilerde); dönüp bakılacak bir motif olmak arzusu içindesin?
- bekliyorsun, sürekli bekleyişleri art arda ekliyorsun; seni seyrediyorum ve ses etmiyorum çünkü bekleyişin süslü bir imparatorluğu vardır.
- umut silinene kadar güçlü bir direnişle dikilirsin tahtında.