- Beklentiler aşka karışınca acıtır be evlat... Çünkü asla beklediğinle karşına çıkan aynı olmaz, Bu yüzden sevme demem ama seveceksen de; Sol yanını ve beklentilerini koy bir kenara, acıyı sevmeye bak. Ve asla harama bulaşma, unutma haramdan kaçındığın için asla pişman olmayacaksın.
- Biz güzel gözlere değil, gözleri güzel gösterene vurulduk, sözle cezbedenle değil, sükutumuzu anlayanla olduk. Süsle olmaz bu işler, alnında secde izi yoksa eğer, senin için her şeyi yaparım diyene biz sade ezanı sorduk.
- Kitaplardan başını kaldırma ufaklık, dünya kötü bir yer... Her yer ayrılık kokuyor, ve bunu hiçbir zaman unutma; en kalıcı ayrılık kokusunu, en sevdiklerin sıkar...
- Masamı, notlarımı toparlayıp, son kez çayımı yudumladım. Dünya telaşına karışma vakti. Kravatları sıkmak gerek. Bu modern zaman köleliği. Bir bilsen ne kadar yorgun düşüyorum. İnsan karnını doyurmaktan geçiyor. Bir hırs deryası. Şairin dediği kurtlar sofrası. Kim daha çok nasıl kazanırım derdinde, karınlar şiş, akıllar nefsin kölesi. İnsanların tek derdi milyonlarca evin olduğu bu dünyada 'bir evim olur mu acaba?' Tek zeka örneğinin daha çok kazanan olduğu bir nesil. Öyle bir zaman ki zincirler ahir zamandan kopuyor sanki kıyamete.
- Derdim sensin derdim , derdimi diyebilseydim...
- Yaşamadan, kaybetmeden anlamaz insanoğlu. Değer verince eksileceğini sanır! Asıl değerini vermediğinde eksilmez miydi sevgiler? Sevgi biter demiyorum ama sevgi alır başını gider. Kokusu kalır, sarılırsın geceleri. Soluk ne zaman kesilir bilinmez, Değer vermekle de değer kaybedilmez... Aslolan gözleri dolunca üzülünce sevdiğin, yüreğine sereceğin pamuklara sarabilmek...
- Onlar öldükten sonra hayat var mı diye sorarken , ölmeden önce hayat var mı , diyordum.
- Onlar öldükten sonra hayat var mı diye sorarken , ölmeden önce hayat var mı , diyordum.
- Onlar öldükten sonra hayat var mı diye sorarken , ölmeden önce hayat var mı , diyordum.
- Dedem bana bir günlük bırakmıştı, pazar sabahları kahvaltıdan sonra huy edindim, onu okuyorum. O zamanlar askerlik 3 seneymiş. Severmişsin, askere gidermişsin dönebilirsen evlenirmişsin. Dedem denizaltında erlik yapmış, şehit olmaktan değil de toprağa gömülememekten korkarmış. Ninem 3 sene beklemiş onu. Tek bir haber, tek bir mektup almadan tam 3 sene beklemiş. Dedemin nineme mektuplarından karalamalar var günlükte. O zaman sevmelerin içinde edep varmış. O zaman, sevmelere sahip çıkılırmış. Görmeden, duymadan, haber bile almadan tutulurmuş verilen sözler. Şimdiki gibi kaç kişiyi idare edebiliyorsun muhabbetleri dönmezmiş gençler arasında. Sevmek demek, yan yana gömüleceği kişiyi seçmek demekmiş.