- Ne maçın başladığını farketti ne de Mehmet'in sahaya çıkışını gördü. O gün Yaslıhan stadyumunda,ayazın ayazında dişleri birbirine çarparken hakem düdük çaldı,insanlar bağırıp çağırdı; top kornere,auta,taca çıktı; fileler havalandı;futbolcular kapıştı ve NARİN AŞIK OLDU...
- Unutulmuş biri olmak kötüydü, unutulmuş ama unutamamış biri olmak ise korkunçtu.
- İki insan birbirine sırtını döndüğünde aralarındaki mesafe dünyanın çevresine eşit oluyordu
- Bazen başladığın yere dönebilmen için dünyayı dolaşman gerekiyordu.
- Geçmişle hesaplaşmanın bir yolu yoktu; çünkü geçmiş geçiyordu. Kalan sendin
- Sen onu hatırladın, çünkü sen ona aşıktın..
- Yine de içinden bir ses arkadaşına güvenmesini söylüyordu. Deniz onun kendine küçük düşürmesine asla izin vermezdi. Narin?in kalbi minnetle doldu. Birine karşı böyle güven dolu olmak ne kadar da benzersiz bir mutluluktu. O güne kadar hiç yaşamadığı bir histi bu. Bir insana yüzde yüz güvenmekle yüzde doksan dokuz güvenme arasında dağlar kadar fark vardı. Çünkü eksilen yüzde birin nereden eksildiğini bilemezdin ve dünyanın bütün kazıkları o küçük ?bir? in içine saklanabilirdi. O yüzden yüzde doksan dokuz, yüzde yüze olduğundan daha yakındı yüzde sıfıra.
- alnızlık tek başına kalmak değil, tek başına kalmaktan kaçmaya çalışmaktır
- Kabuslar sadece rüyalarda olmuyordu, en korkunçlarını gözleri açıkken yaşıyordu insan; çünkü hayatın hayal gücü, insan beynininkinden çok daha kuvvetli ve acımasızdı.
- Herkesin kıyameti kendine koptuğundan ve herkesin yangını kendini yaktığından, içinde olduğunuz karanlığın ne kadar koyu olduğunu kimse göremez. Geçer derler sadece bilmiş bir tavırla, geçer merak etme. Doğrudur söyledikleri, gerçekten de geçer ama ancak sen tek başına, o karanlıkta yeterince uzun süre yürüdükten sonra.