- Sevdiğin birinden ayrılınca zamanla acın geçer derler ya, o yalan.
Bazen geçmiyor, bir gram bile azalmıyor,
İlk gününde nasılsa öyle kalıyor.
Kocaman bir delik kalbinin orta yerinde duruyor ve sen onunla yaşayıp gidiyorsun. - Sevdiğin birinden ayrılınca zamanla acın geçer derler ya, o yalan.
Bazen geçmiyor, bir gram bile azalmıyor,
İlk gününde nasılsa öyle kalıyor.
Kocaman bir delik kalbinin orta yerinde duruyor ve sen onunla yaşayıp gidiyorsun. - Herkesin kıyameti kendine koptuğundan ve herkesin yangını kendini yaktığından, içinde olduğunuz karanlığın ne kadar koyu olduğunu kimse göremez. Geçer derler sadece bilmiş bir tavırla, geçer merak etme. Doğrudur söyledikleri, gerçekten de geçer ama ancak sen tek başına, o karanlıkta yeterince uzun süre yürüdükten sonra.
- Kabuslar sadece rüyalarda olmuyordu, en korkunçlarını gözleri açıkken yaşıyordu insan; çünkü hayatın hayal gücü, insan beynininkinden çok daha kuvvetli ve acımasızdı.
- İnsanın başına kötü bir şey geldiğinde, en yakın arkadaşları kan kokusu almış köpek balıklarına dönüşüyordu.
- İçlerinde neyin eksik neyin fazla olduğuna dair en ufak bir fikrimiz yokken hayatları üzerine nasıl ahkam kesebiliyorduk?
- Çirkin bir kadın için iffetli olmak çok kolaydır. Ben şanssızdım.
- Nede olsa kime aşık olsan kısa bir süre sonra hıyara dönüşecek.
- Şuan en nefret ettiğim insanlar sıralamasında en başta geliyordu ve zaten listede başka isim yoktu.
- Yaşlanmak ise ihtimallerin azalmasıydı. Sahip olamayacağını bilerek bakmaktı etrafa, geçmiş olsun demekti. Asla o kitaptaki adam yada kadın olamazdın artık.
"Sınırlı mutluluklar dönemine hoşgeldiniz" yazan görünmez bir tabelanın altından geçerdin!
"Gerçekler dünyasına hoş geldiniz! Yetinmeyi öğrendiniz mi, öğrenmeniz gereken tek şeyi?"
Gençliğin bittiği yer, hayatın bittiği yerdi aslında, ikinci baharlar falan hep palavraydı, dünya senin sahibindi ve hapı yutmuştun.