- "Bu insanlar bugün neden dostça bakıyorlardı..? Delikanlı huzursuzlaştı, çünkü genellikle en zalim darbeleri gülümseyenlerin indirdiğini biliyordu..."
- Beni ölüler değil, yaşayanlar huzursuz ediyor..
- Carpenter dikkat kesildi. RPOP görüntüsü hala kilitlenmiş ve donmuştu, yeni görüntü gelmiyordu. Ama itici sistemler uzmanının raporundan, Discovery'nin manevra motorlarının az önce ateşlendiğini anlamıştı. Bu rastgele bir deşarj olamazdı; mürettebat mekiği ISS'den uzaklaştırmaya çalışıyordu. Ama telsiz bağlantısı kurulana dek mekik mürettebatının durumunu açıklığa kavuşturamayacaklardı. Hayatta olduklarını bilemeyeceklerdi. Bu, hepsinden daha korkunç bir senaryoydu, onu en çok korkutanı. Yörüngedeki bir mekikte ölü bir mürettebat. Houston her ne kadar mekiğin manevralarından çoğuna yerden kumanda edebilirdiyse de, mürettebatın yardımı olmadan onu indiremezlerdi. OMS yörüngeden ayrılma ateşlemesi düğmelerine basması için fonksiyonel bir insan olması şarttı. Hava veri problarını yerleştirmek ve iniş sırasında iniş takımlarını açmak için bir insan eli gerekliydi. Bu işlevleri yerine getirecek biri olmazsa, Discovery yörüngede kalacak, aylar sonra yörüngesi bozulup bir ateş çizgisi halinde yeryüzüne düşene dek bir hayalet gemi gibi sessizce dünyanın çevresinde dönüp duracaktı. Sayfa:171
- Bir an sessiz kaldılar, ikisi de ne söyleyeceklerini bilemiyorlardı, yine de konuşmayı bitirmeye hazır değillerdi. Yedi yıllık evlilik, diye düşündü Emma, ve geldiğimiz nokta da işte bu. Birlikte olamayan iki insan, yine de birbirlerinden ayrılamıyor. Ve şimdi de aramızdakileri çözmek için vaktimiz yok. Sayfa : 45
- Yine kilerdeki gizli yerinde saklanmıştı. Ama küçük bir çocuk değildi şimdi; tam on dört yaşındaydı ve bu küçük deliğe artık zar zor sığıyordu. Eskiden oynadıkları o neşeli bir saklambaç oyunlarından çok farklı, çok daha korkunç bir sebeple girmişti buraya. Yakalanırsa öleceğini biliyordu... Sayfa: 1
- Her an tetikte, gözü sürekli üzerimde, diye düşündü Beryl. Ona hiç düşünmeden canımı emanet edebilirim. Peki ya kalbimi? Bunu henüz ben de bilmiyorum. Sayfa: 211
- Aramızda hep bir kıvılcım ve çekim gücü var. Günaha davet bu. Ama yine de, gözlerinin içine ne zaman baksam, kendimi güvenli kollarına atmak için yanıp tutuşuyorum. Ona inanabilseydim ne iyi olurdu. Sayfa:109
- Daha sonra, çadırda Keiko'nun yanında yatarken Richard'ın eve geç geldiği akşamları düşünüyorum. Menajerimleydim dediği akşamları. Ya da yayın ekibiyle yemekteydim dediği akşamları. O zamanlar en çok başka bir kadınla bir şeyler yaşıyor olmasından korkuyordum. Şimdiyse, başka türlü, daha karanlık, sadakatsizlikten çok daha korkunç bir nedeni mi vardı acaba, diye düşünüyorum. Sayfa:238
- Onu şafağın eğik ışıklarında, bir su izi gibi belli belirsiz, çıplak bir toprak parçasına gömülü haldeyken fark ediyorum. Gün ortasında olsak, Afrika güneşi bütün sıcaklığı ve parlaklığıyla tepemizde olsa gözümden tamamen kaçardı herhalde. Ama şimdi, sabahın köründe, en ufak bir çukurun ya da göçüğün bile gölge ettiği bir saatte, çadırımdan çıkar çıkmaz, o yalnız ayak izi gözüme çarpıyor. Yakından bakmak için diz çöküyorum ve o anda, uyurken bizi sadece incecik bir çadır bezinin koruduğunu fark edip ürperiyorum. Sayfa: 7
- Fakat düşünüyorum da, kendimi kurtarma işi sonunda bana düştü. Bir daha yaşayabilmek için iki kere ölen benim. Sayfa : 453