Rainer Maria Rilke
- Doğum: 1875
- Ölüm: 1926
- Rainer Maria Rilke (d. 4 Aralik 1875, Prag, ö. 29 Aralik 1926 Montrö, İsviçre ), Alman lirik şiirinin en önemli temsilcilerinden biridir.
Babası Josef Rilke (1838?1906) Alman kökenli bir demiryolu memuru, annesi ise Praglı zengin bir aileye mensuptu. Çok hırslı ve kaprisli bir kadın olan annesi oğlunu kendi özlemleri doğrultusunda yetiştirmek ist... (devamı)
- Kendi içine yürümek ve saatler boyu kimselere rastlamamak..
- Kendi içine yürümek ve saatler boyu kimselere rastlamamak..
- "Ah Malte, geçip gidiyoruz ve bana göre herkes geçip giderken pek bir dalgın, meşgul ve dikkatsiz; gidişimizin farkında bile değiller bile. Sanki yıldız kayıyor da kimse dilek tutmamış. Asla bir şeyler dilemeyi bırakma Malte. İnsan dilemekten vazgeçmemeli. Sanırım gerçekleşme yoktur da uzun süren bütün bir ömür süren dilekler vardır, öyle ki, onların gerçekleşmesini zaten bekleyemez insan."
- ŞİMDİ ıssız kalan yurdumu düşündükçe öyle sanıyorum ki, eskiden böyle değildi bu.Eskiden insan biliyordu(ya da belki de seziyordu) ki, meyvenin çekirdeğini taşıması gibi, ölümü kendi içinde taşımaktadır.Çocukları içinde küçük, yetişkinlerin içinde büyük bir ölüm vardı.Kadınlar, ölümü kucaklarında,erkeklerse göğüslerinde taşıyorlardı.O vardı işte ve ölüm, onların her birine garip bir ağırbaşlılık, sakin bir gurur verirdi.
- loş yüksekliğiyle, hiç bir zaman aydınlatılamayan köşeleriyle, yerlerini tutacak başka hayaller vermeksizin, insanın bütün hayallerini emiyordu.İnsan, orada çözülüp dağılmış gibi oturuyordu;büsbütün iradesiz, düşüncesiz, isteksiz, aciz.Bu ezici durumun bende önceleri bulantıya, deniz tutması benzeri bir şeye neden olduğunu hatırlıyorum; bu duyguyu, ayağımı uzatıp karşımda oturan babamın dizlerine değdirmekle yenebiliyordum yalnnızca.
- Ah, kitap okuyanlar arasında olmak ne güzeldir.
- SEVİLENLERİN hayatı perişandır ve tehlikede.Ah, onlar kendilerini aşsaydı da sevenler olsalardı.
- Ey çocukluk saatleri,
figürlerin arkasında geçmişimiz yoktu yalnız,
gelecek değildi yalnız önümüzde olan.
Büyümesine büyüdük; zorladık kimi zaman kendimizi
büyümeye, biraz da onların,
büyümüşlükten başka şeyi olmayanların hatrı için.
Ama kendi başımıza gittiğimiz zamanlar
sevinip oyalanırdık kalıcı olanla,
evren ve oyuncak arasındaki uzayda dururduk,
başlangıçlardan beri arık bir olay
için kurulmuş yerde. - ... ölüm, bizden öteye dönük olan, bizim aydınlatmadığımız yüzüdür yaşamın ... Gerçek yaşam biçimi her iki bölgeye uzanır, en büyük kan dolaşımı her ikisi boyunca ... Yapılması gereken, burada bakılmış, dokunulmuş olanı o daha geniş, o en geniş çemberin içine almak. Gölgesiyle yeryüzünü karartan bir öbür dünyaya değil, bir bütüne, bütünün kendisine ... Evet, bizim ödevimiz bu gidici, dayanıksız yeryüzünü öyle derin, öyle acıyla, tutkuyla kavramak ki onun özü 'görünmez. olarak' bizde yeniden dirilsin. Bizler, görünmez'in anlarıyız. "
- YÜCELTMEK, işte bu! Yüceltmeye ısmarlanan biri, ortaya çıktı bir cevher gibi taşın suskusundan. Onun yüreği, ey geçici cenderesi insanlar için sonsuz tükenmez bir şarabın.