- Babalar duyar, anneler görürdü. Dünya bu denge üzerinde dururdu.
- Acaba yalnızlık duyarlılığı derinleştiriyor mu diye ya da insan duyarlılığı derinleştiği için mi seçiyor diye düşündüğüm çok oldu.
- Gören, hiç bir şey görmüyordur.
- Öyle bir an oldu ki, ikimizin minik taşları düzgün biçimde yan yana düştüler. Ben bir adım atıyordum, sen de aynı uzunlukta bir adım atıyordun. Ben seni bekliyordum, sen bana yetişiyordun; ben sana ulaşıyordum, sen beni bekliyordun. Sonsuza kadar böyle gideceğimizi sanıyorduk. Oysa ben şimdi ormanda yürüyorum ve ayak izlerimden başka iz yok. Kimse yürümüyor yanımda, kimse izlemiyor beni ya da önümden gitmiyor. Bir makas indi ve bizi birbirimize bağlayan ipleri kesti.
- İnsanın kendi kendinden sıyrılması. "Çok geç" kavramından kaçmanın sırrı bu olmasın? Ama bunu idrak ettiğinde hayat çoktan fazlasıyla ilerlemiş oluyor.
- Benimle konuşan insanların mutsuzluklarını dinleyince, günümüz dünyasını sever miydin, diye düşünmeden edemiyorum.
- Çocuklara tutkundum. Dünyayı değiştirmek için işe onlardan başlamak gerektiğini söyler dururdun.
- Kimi zaman intihar, güzelliğin ve gerçekliğin doruk noktasında vurulan bir mühürdür.
- Bir neden bulmalı, her zaman olan bitene bir neden bulmalı.
- O hayattı ve içinde yeni bir hayat filizlenmekteydi.