- Sessizlik öldü ve yok olurken insanoğlunun temelini oluşturan özelliği de beraberinde alıp götürdü.Çevremizdeki havada sessizlik yok,zihnimizde ve yüreklerimizde sessizlik yok.
- Çocuklarına, kullanım kalvuzunu yitirdikleri elektrikli ev aleti gözüyle bakıyorlar; onları sadece teknisyenin devreleri birbirine bağlayacağını sandıkları elektrikli bir aygıt sanıyorlar her halde. Bu da son on yılın en vahim sonuçlarından biri.
- Ana babaların eğitim vermedeki gönülsüzlüğü, okulun gevşekliği ve belirleyici bir sınırın noksanlığı sonucunda toplum, kitlesel medyanın donuk yüzünü maske olarak kullanarak çocukları eğitme işini üstleniyor; çığırtkanlığı hiç kesilmeyen büyük anten, günlerimizi sarmalıyor ve kaplıyor.
- Neye inanmamız ,neyi aşağılamamız gerektiğini ,neyin bir rezalete yol açacağını ,neyin alkış toplayacağını bize söyleyen o.Gene o büyük anten ,sadece bazı belirli nesnelere sahip olursak var olmaya değer bir kişilik haline gelebileceğimizi bizim kafamıza kakıyor.Elbette bütün bunlar zorlama olmaksızın ,demokratik bir biçimde gerçekleşiyor.İsyan etmemek için her zaman-ve sadece- bizim seçim yaptığımıza inanmamız gerekiyor.
Ama gerçekten öyle mi? - Her gün batımı ölüme doğru atılan küçük bir adımdır.
- Zaman bir ok gibiydi,yaydan hareket ediyor ve hedefine ulaşıyordu.Bir daha asla geri dönemezdi.
- Bilinçli bir yazı ayrıntının kesinliğine demir atmış olarak yaşar.
- Doğa çevremde değil benim içimdeydi.Onu özlüyordum.Kendimi bir uzvu koparılmış hayvan gibi hissediyordum.
- Yalnızca satın alınabilen hayallere hoşgörüyle bakılan bir dünyada, mutluluk da sahip olmaya ilişkin bir özellik halini aldı.
- Her yaşamın ilerlemesi olan-ya da olması gereken- insanın kendini gerçekleştirmesi olgusu ,artık yalnızca koşullara boyun eğmek ya da gizlenmek demek oldu.Kendimi sorgulamadan ,duruma uyum sağlayarak ve başkalarının davranışlarını kopyalayarak kendimi gerçekleştiriyorum.Kendimi gerçekleştirmeyerek gerçekleştirmiş oluyorum çünkü toplum başka türlüsüne olanak tanımıyor çünkü yalnızca iki kısa bacağım var ,hiçbir yerimden kanat çıkmıyor.İyi ama gerçekten böyle mi,yoksa bunlar yalnızca bir mazeret mi?Bir tür zihinsel tembellik söz konusu.