Kötülük bizim en derin doğamızın bir parçasıdır; kötülük kolaydır, sıradandır, kendiliğindendir; kötülük için çaba harcamaya gerek yoktur, direniş de görmez. Kötülük kestirme bir patika iken, iyilik aşılması gereken bir yoldur. Yalnız başına yürünecek, tatsız, güç ve genellikle de şöhretli olmayan bir yoldur; ve bu yolda pek çok kez tökezlenip düşmek işten bile değildir.
Ben,kız çocuğu olmak zorunda kalan bir kaplandım
Farklılık benim için bir övünç kaynağı değil, kurtulmayı canı gönülden istediğim bir safraydı.
Gözyaşları çocukluğumun sadık arkadaşları oldu.
Oyun hep aynıydı. Kurtlar, kuzuları kapıyordu. Roller daha büyük çocuklara belirlenirdi -ben kurdum, sen kuzusun. Benim hep kuzu olduğumu söylemeye gerek bile yok.
Sonsuza kadar var mıdır?
Hayatımızı suyun akışıyla karşılaştırmak hoşuna gidiyordu.
Gün gelecek, sen bıkacaksın.
Sen benim yılan oynatıcımdın; kavalını çalıyordun, ben sepetten çıkıyordum. Senin ezgin olmayınca, benim düşüncelerim bir sürüngenin ki kadar sınırlı oluyordu.
Durmak dalgınlaşmak, yenilmek anlamına geliyor.
Sezai Karakoç
Marc Levy
Oya Baydar
Vedat Türkali
John Hart
Charles Dickens
Jostein Gaarder
Kadir Aydemir
Nikolay Vasilyeviç Gogol
Alev Alatlı