Sevim Burak
- Doğum: 1931
- Ölüm: 1983
- Zeliha Sevim Burak (d. 29 Haziran 1931, İstanbul - ö. 31 Aralık 1983, İstanbul), Türk yazar.
Tiyatro, roman, anı-mektup gibi türlerde eserleri bulunan sanatçı, en çok öykücü kimliği ile on plana çıkmıştır. Mevcut edebiyat topluluklarının hiçbirinin içinde yer almamış, kendi edebiyat dilini oluşturmaya çalışmış bir yazardır. Öykül... (devamı)
- Yarı belime kadar karanlığa sarkıyorum, gürültüyle düşüp parçalanmaya başlıyorum.
- İnanmak istemiyordum yalnızlığıma.
- Bir çocuk bazen bir büyüktür. Büyüdükçe ailenin benzeri olur, bu da aileyi birbirine daha çok yaklaştırır.
- Birini kaldırıyor ayağının.
Bir taş düşecek aşağıya.
Kadınla ilgisi yok. - HİÇBİR ŞEYDEN UMUDUM YOKTU
DENEMİŞTİM HER ŞEYİ KENDİ HESABIMA - Yeni yeni belliyorum bazı düşünüleri.
Evin içini koca bir leke gibi kaplıyorum. - Bu kadın kolu için yaşıyor; bense, paltom için yaşıyorum. Fakat bir HİÇ için yaşanır mı?
- On yaşın anıları bunlar, MESELA YİRMİ YAŞIN ANILARI BAŞKADIR. Bu yaşta insan, KENDİ DÜŞÜNCELERİNİ KEŞFETMEK için uğraşır.
- Hayatıma üzülmediğim için kim suçlu?
- Ağaçların arasında ilerleyen tabuta baktı. Sanki tabut değildi, tabut biçiminde kesilmiş bir uçurtmaydı. Sağa sola yalpa vurması küçük çocukların hoşuna gidecek bir şeydi. Bu uçurtmayı birden kendine benzetti, rakı içtikten sonra evin içinde boyuna kapılara merdivenlere çarpardı eli yüzü çürürdü, daracıktı ev, ne kadar kaçsa önüne ya duvar ya dolap çıkardı. Tabutla uçurtma, uçurtmayla kendisi arasındaki benzerliği ve birbirine benzeyen başka şeyleri düşündü; sonunda her şeyi birbirine benzetti.