- Aşk, sen olmaktan çıkıp o olmakmış adeta. Ya da onsuz olamamakmış galiba. Gülümsemekmiş içten ve samimi. Aynı zamanda ağlamakmış da hıçkırıklara boğulurcasına. Çığlık çığlığa bağırmak isterken adını susup oturmakmış yerine. Bildiğin doğruları unutmak, en katı kuralları yıkmakmış. Onu gördüğün, tanıdığın günmüş miladın. Bir gün biteceğini bildiğin halde bağlanmakmış. Kalbin ne kadar kanarsa kanasın, yaraların ne kadar derin olursa olsun vazgeçememekmiş...
- Kana boyanmış dudaklarından son cümlesi düştü hırkanın üzerine: "Esselamü aleyke ya resulullah"
- sahi bu zeki çocukları okullarınızda nasıl aptal hale getirebiliyorsunuz? s.74
- Ne zordur etrafın kalabalıkken derdinle yalnız kalmak. Ne çiledir konuşacağın yerde sus pus olmak..
- Ne zordur etrafın kalabalıkken derdinle yalnız kalmak. Ne çiledir konuşacağın yerde sus pus olmak..
- Aşk kitapta olsa ne olurdu. Aşkı kitaplardan öğrenemezsin, satırlara sığmayacak kadar bal kahrıdır o, gel anlatayım sana aşkı. Önce yak kitapları. Aşkı aşıklarda arama. Aşk, aşığın aynası değildir, bu nedenle körler çarşısında ayna satılmaz. Aşk kelime değil ki deftere kaydedesin, aşk paragrafları talan eder. Aşkın kitaba sığınmayışı bundandır. Kitap yorum işidir, aşk yorumlarda yormaz yolunu. Aşkın kendisi başlı başına ucu bucağı gözükmeyen yoldur. Yola girenin geri dönüş hakkı yoktur. Yolun çukurundan, çamurundan şikayet etme. Aşk çamuru nurlaştırandır. Unutma! Sen ruh denen nurun ile çamur denen bedenle buluşmasından doğdun.
- Dünya zulmün ve imtihanların yeşerdiği bir bataklıktır. Yusuf ki bataklıktan çıkmış kanlı bir gece gülüdür.
- Rüya bir kovadır, kimi zaman korku dolar kimi zaman umud doğar.
- Züleyha'ysan! Her gece Yusuf rüyasında geziyorsan, gözlerine yıldız yağıyorsa, göğe doğru bir koku yayılıyorsa sırtındaki Yusuf kokan gömlektendir.
- Et, kemik, kas, göz ve yüz güzel olsa ne olmasa ne. Hepsi toprağın altında çürümeyecek mi nasılsa.