"Uyuyor muydun?" dedi Aristid Fomiç yumuşakça. "Öğretmenin başına gelenleri duydun mu?" ... "Önemli değil... Sadece ölüyor..." dedi Yüzbaşı kısaca.
"Bir şeyler söyle Filip... Dostunu rahatlatacak birkaç şey... Bir sözcük... Haydi... Seni seviyorum kardeşim!... Bütün insanlar hayvandı... Benim için tek insan sendin... Sarhoştun gerçi... Ah! Nasıl da votka içişin vardı...
"Votka ister misin?... Ama içmesen daha iyi olur Filip... Kendini tut... Ya da iç... Niye kendini tutasın ki... Neden Filip...Neden!..."
"Uyuyor musun Filip?.. Tamam uyu... İyi uykular... Yarın hepsini anlatırım sana. Her şeyi reddetmenin gerçekten gerekli olmadığını anlayacaksın... Ama hadi şimdi uyu... Eğer ölmediysen!..." Dışarıya arkadaşlarının yanına çıktı. Bir süre sessiz durduktan sonra konuşmaya başladı. "Galiba biraz sarhoşum... Uyuyor mu öldü mü anlayamadım..."
"İşte, bu doğru!" dedi yüzbaşı kendini yere atarak. "Hepimizin sırası gelecek... Hah! hah! ha!... Acaba nasıl öleceğiz?.. Bunun ne önemi var ki?... Sonuçta hepimiz diğerleri gibi öleceğiz. İşte yaşamın sonucu bu, inanın... Bir insan ölmek için yaşar sadece... Böyle olunca da nerede ve nasıl öldüğü ya da nasıl yaşadığının ne önemi var ki? Haksız mıyım Martyanov?... Haydi içelim o zaman... Henüz daha yaşıyorken..."
Ufukta bir yerde tanın nemli, soğuk ve puslu havası güneşin görünmesini engelliyor, arkasındaki boşluğu saklıyor ve yeryüzüne hüzün saçıyordu.
"Öldü demek... Yakında ben de öleceğim..." "Zamanı da gelmişti" dedi Yüzbaşı.
"Neden öldü?" "Kendisine sorun... Ama bana sorarsanız onun sonunu kötülük getirdi..." "Ne?..." dedi. Defin memuru. "Alışık olmadığı bir hastalık yüzünden öldüğünü söylüyorum..."
Bir an için ceset düşecek ve kendini bu budala ve kötü niyetli insanlardan uzakta bir yere saklayacak bir yer arıyor gibi oldu.
"Kimsin?... Necisin?..." diye bağırdı Petunikov. "Adamın biri" dedi boğuk bir sesle. Sesinin boğukluğu Petunikov'u memnun etmiş rahatlatmıştı. Gülümseyerek, "Adam ha!. Senin gibi adamlar mı var?" Yaşlı adamın geçmesi için kenara çekildi. "Çeşitli türde insanlar..." dedi yavaşça adam. "Tanrı böyle istemiş... Benden kötüleri de var... Daha da kötüleri..."
Sevim Burak
John Hart
Metin Eloğlu
Erdal Demirkıran
S. Ahmet Arvasi
Karen Kingsbury
Arif Akyol
Jostein Gaarder
Yılmaz Yeşildağ
İnci Aral