Günlük yaşamın durgunluğu içinde, mutsuzluğun kendisi bir bayramdır, yangınsa bir eğlence. Silik bir yüz üstünde bir çizik bile bir süstür.

O günleri bugün iyiliksever bir perinin ustaca anlattığı acımasız bir masalmış gibi anımsıyorum.

İyi bir insan için yaşamak zor, ölmek kolay.

Buz sıcağı görene kadar yaşar...

Bilmiyor musun? O zaman sana şunu söyleyeyim: kurnaz olmak her zaman saf olmaktan iyidir. Saflık, aptallıktır, anladın mı? Örneğin, koyun saftır. Bunu aklından çıkarma! Hadi yalla!

Çocuk doğurmak çileli iş, gelgelelim kimse kadına saygı göstermez... Bak bu sözüm kulağına küpe olsun: Kadınlara hep saygılı ol... Analara, yani!

"Çocuklukta aklın ürettikleri ruhun çok derinlerinde yaralar açıyor ve bu yaralar kimi zaman bir ömür boyu geçmiyor."

Gözlerini hafifçe kapar,başını sağa sola döndürür ve fısıldar gibi kısık bir sesle sorardı : - Haydi,''Göklerdeki Babamızı..'' okuyuver ha ! .. Ona '' Bunun anlamı ne demektir ? '' diye sorduğumda *** etrafını tedirgin gözlerle kolaçan ediyor ve bana : - Bunlar hakkında sorma,diye salık veriyordu.Kötü bir şeydir bu !... Sen yalnız ''Göklerdeki Babamız...'' diye tekrarla. Haydi ! Bu beni tedirgin ediyordu ; neden soru sormak kötü bir şeydi ? Sözcükler benim için gizli bir anlam kazanıyordu ve bunları mahsus her defasında değiştirerek söylüyordum... *** Rus duaları o zaman kullanılmayan slav diliyleydi. Sayfa / 26

sen sen ol,şunu aklından çıkarma: insanları yargılayan Tanrı değildir.bu şeytanın vakit geçirmek için yaptığı bir iştir.

- Kadın bir güçtür,o Tanrıyı bile kandırmıştır ! Zaten Havva yüzünden bütün insanlar cehenneme gitmektedir. Sayfa / 89