- ...yaşam olmasaydı, aklım olmayacaktı, bu yüzden akıl yaşamın oğludur. Yaşam her şeydir. Akıl onun meyvesidir. Ne var ki akıl yaşamın kendisini reddetmektedir! Bu noktada bir şeylerin yanlış olduğunu hissettim.
- Her fert az çok iyi; az çok zeki; az çok uyuşuk; az çok yoksa filâna iyi filâna kötü demek doğru değildir. Bu zeminde insanlar ırmaklara benzer. Su her tarafta birdir; özellikleri aktığı yere ve zaman göre değişir. Bazen parlak, bazen bulanık olur. Bazen ılık, bazen soğuktur. Her insan, üzerinde insanlara özgü bütün niteliklerin tohumlarını taşır. Bazen bu tohumlardan falanı tutar, açılır, serpilir ve diğer bir kısmı olduğu yerde örtülü kalır. Bir hâlde ki, içimizden biri, bu genel doğa kanununa geçici bir zaman için istisna oluyormuş gibi bir hâl ile görünebilir. Prens bu değişikliğe uğramış ve şimdi asıl huyunun genel hükümlerine dönmüş bulunuyordu.
- "Bilgili olamanın neresi kötü?" dedi hanımefendi belli belirsiz gülümseyerek. Çoğu kadının sahip olduğu bir alışkanlıkla, yani konuştuğu kişinin söylediği sözlerle değil de o insanın ne söyleyeceği üzerine kendi kafasında yarattığı sözlere yanıt veren alışkanlıkla ekledi: ...
- Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.
- Bazıları hiçbir şeye inanmıyorlar ve bununla gurur duyuyorlar. Diğerleri, kendi menfaatlerine olan ve kitlelere iman görüntüsü altında inanmaya ikna ettikleri şeylere inanır görünüyorlar. Geriye kalan büyük çoğunluk ise kendilerine uygulanan hipnotizmayı iman olarak kabul ediyorlar ve inançsız yöneticiler ve ikna edicilerin kendilerinden istediği her şeye köle gibi itaat ediyorlar.
- İnsan, bir hayvanın can çekiştiğini görünce ürperti duyar. Kendisi -kendi öz varlığı- gözlerinin önünde ölüyormuş, var olmaktan çıkıyormuş gibi gelir.
Ya bu can çekişen, hayvan değil de insansa hemde sevdiği , üzerine titrediği biriyse, o zaman yaşamının sona ermesinden dolayı duyulan ürpertiye üstelik, onun üstünde, ruhu yaralanır, parçalanır. Bu yara vücuttaki bir yara gibi kimi zaman öldürür, kimi zaman iyi olur, ama yinede acır, dokununca acıtacak şeylerden kaçınır. - "Çok öğrenmek isteyen kişinin, çok acı çekmesi gerekir."
- Çünkü, eğer hayat saçmaysa ve ben de akıllı şeyleri çok seviyorsam, o zaman hayatı yok etmeliyiz.
- "Adın nedir senin?" diye soruyorlar. Bir adım olduğunu sanıyorlar. Oysa yoktur adım. Hepsini attım; ne adım vardır, ne yurdum. Ben varım yalnız. "Adın nedir?" İnsan. "Kaç yaşındasın?" Saymadım. İstesem de sayamazdım zaten. Her zaman vardım, her zaman da var olacağım çünkü.
- Ölümü herkeste, yakında kokacak bu cesedi ortadan kaldırmak zorunluluğunun verdiği telaşın can sıkıntısından başka bir duygu uyandırmamıştı.