- Yemen; adına ağıtlar yakılan, türküler söylenen, gidenin bir daha gelmediği yer.
- Kayıp bir neslin, şanslı Mehmet'i
Garip bir ırkın şanlı askeri.
Rehberleri, Kainatın Efendisi.
İçtiler, şerbet-i şehadeti. - Haykırıyor yurdumu sarmış azgın köpekler
Elbet vakti gelecek kahrolup gidecekler.
Sanırlar ki Osmanlı zayıf, Osmanlı bitap düşmüş
Küfrün belini kırana dek
Aman yok
Yeter demiş! - Niçin bu topraklarda yalnız kardeş kanı dökülür? Doymadın mı daha kana, şehadete?
Ey Yemen kumları! - Mecnun değilim dost, lakin çağırsan çöllere gelirim. Sana yalan halde gelmem, toplarım özümü yalın halde gelirim. Kapıyı çaldığında, kim o dersen ben olmam kapında, sen olur gelirim. Sen gel de yeter ki yola yük olmam, yol olur gelirim.
- Asr Suresi mealinde dendiği gibi ''Asra yemin olsun ki, insan hiç şüphesiz hüsran içindedir. Ancak iman edip iyi amel işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.'' Kardeşlerim, sizin sabrınız ve imanınız hala tavsiyedir. Allah sizden razı olsun.
- Nedir denemeyi deneme yapan? İçtenliği, düşünmeye çağırışı, eleştiriciliği, kesin yargılardan uzak oluşu, merakı, şüpheciliği, sorular sorması, sizinle konuşuyormuşçasına yakınlığı, anlatacağını az sözle ve dolandırmadan anlatışı, sınırsız bir içerik ve biçim zenginliği, öğreticiliği içten içe yürütüşü olmasın!.. Velhasıl, içerisinde herkesin olduğu gibi, özgürce yaşadığı "sınırsız" bir ülkedir deneme.
- Deneme yazarı, seçtiği konuyu anlatırken kimi zaman başka eserler ve kişilere de göndermelerde bulunur. Okurunu bu kaynaklara, yazılara ulaşmaya, ayrıntılı bakmaya isteklendirebilecek bu tür paylaşımlar, o kaynakları okumaya yönelik bir bilgilenme yolculuğuna dönüşebilir. Bu açıdan bakıldığında ise, okurunu başka yazarlara, kaynaklara ulaştıran bir köprüdür, denemler
- Bu antolojinin amacı, gençlerimize denemeyi sevdirmektir. Türk deneme edebiyatının bugünkü ustalarından özenle seçilmiş denemelerini buluşturarak, gençlerimizi edebiyatın içten ve özgür çocuğu denemenin özgün örnekleriyle tanıştırmak ve usta yazarlarımızı keşfetmeleri için bir kapı aralamak istedik.
- Önceleri zaman bu kadar çabuk akmazdı. Okula gider gelirdiniz; sokakta oynardınız; eve çıkar, elinizi yüzünüzü yıkar, üstünüzü değiştirirdiniz, bir şeyler yerdiniz. Akşama daha ne kadar çok zaman kalırdı! (Adalet Ağaoğlu / güne ne oldu?)