- vicdanı olmayan;iyiliği bilmeyen bir insan acı çekmez.
- Thalia'yla yatılı okul konusunda tartışırken bilmediğim bir şeyi anladım. Dünyanın sizin içinizi görmediğini, derinin ve kemiğin maskelediği umutlarınızı, hayallerinizi ve kederlerinizi zerre kadar umursamadığını.
- Sokağın köşesini dönmek üzereydi; lastik botları yerden kar öbekleri kaldırıyordu. Durdu, döndü ellerini ağzının iki yanına götürdü. ? Bin Tane İste, Senin İçin Yakalayayım! ? dedi. Sonra o bildik hasan gülümsemesiyle gülümsedi, köşeyi dönüp gözden yitti. Onu bir kez daha böylesine tasasız, böylesine içten gülümserken ancak yirmi altı yıl sonra, solmuş bir polaroid fotoğrafta gördüm.
- Yalnızca bir günah vardır tek bir günah..O da hırsızlıktır..Diğer bütün günahlar hırsızlığın çeşitlemesidir...
- "Bir yerde okumuştum, Mösyö Boustouler, tepenize çığ düştüğünde, bütün o karın altında yatarken neresi aşağısı neresi yukarı anlayamaz oluyormuşsunuz. Karı iteleyip kurtulmak istiyor ama yanlış yönü seçip kendinizi daha da derine, kendi mezarınıza gömüyormuşsunuz. İşte kendimi aynen böyle hissediyordum, yönünü şaşırmış, arafta kalmış, pusulamdan olmuştum.?
- İyi şeylerin hiçbiri bedava değildi. Sevgi bile. Her şeyin bedelini ödüyordun. Ve eğer yoksulsan, elindeki tek nakit, kahır çekmekti.
- ? Hikayenin konusu ne? ? Sihirli bir kase bulan bir adamı anlatıyor. Gözyaşlarını kasenin içine akıttığında inciye dönüştüklerini fark ediyor. Çok fakir biri. Hikayenin sonunda, inciden bir dağın üstünde oturur. Elinde kanlı bir bıçak, kollarında ise karısı vardır. ? Onu öldürmüş mü? ? Evet Hasan. ? Ağlayıp zengin olmak için. ? Sen çok zekisin. ? ? Ne oldu? ? Sana hikaye hakkında bir soru sorabilir miyim? ? Elbette. ? Adam neden karısını öldürmüş? ? Gözyaşları birer inciye dönüştüğü için. ? Evet, ama bunun için neden soğan doğramamış?
- Senin için bin tane olsa, yine yakalarım.
- Bu gün bile, Hasan gibi söylediği her sözü inanarak içtenlikle söyleyen insanların gözlerinin içine bakmakta zorlanırım
- Yaşam bir trendir, atla.