- Sevgili dostum, insanın yüreği ne anlaşılmaz!
- Eğer insanlar -niçin böyle yaratılmış olduklarını Tanrı bilir- imgelemeleriyle geçmişteki kederin anılarını çağrıştırmak uğruna bu denli çaba gösterecekleri yerde, kayıtsız bir şimdi'ye katlansalardı, çektikleri acı daha az olurdu.
- Her şeye rağmen, anlaşılmamak, bizim gibilerin yazgısı.
- Kendi içime dalıyor ve içimde bir dünya buluyorum.
- Nasıl oluyor da insanı mutlu eden bir şey, aynı zamanda yıkımının da nedeni olabiliyor?
- Deli.... Uzaktakilere çok güçlü özlem duyulur. Deliliğin biraz farkında. Gökten en güzel yıldızları, yerden de en üstün zevkleri istiyor. Bütün uzaklar ve yakınlar onun heyecanlı ve çırpınan kalbini tatmin etmiyor. Sayfa;13
- Şu masanın başında pek çok gece yolunu uyanık beklediğim sevgili dolunay. Geceleri görünen kederli dost, keşke bana bu bakışın, benim ıstırabıma son bakışın olaydı! Sayfa; 18
- Bununla çocukları ve maymunları belli kendinize hayran edebilirsiniz. Ama, sözünüzü gönlünüzden doğmazsa, kalpleri birbirinize ve kendinize bağlayamazsınız... Sayfa;21
- İnsan kendisine dürüst bir kazanç aramalı. Davul gibi boş gürültü çıkaran bir deli olmamalı. İnsanın aklı ve sağduyusu fazla sanat göstermeye gerek duymadan da kendisini ifade edebilir. Eğer gerçekten, bir şey söylemek konusunda ciddi kararlı iseniz; kelimelerin peşinden koşmaya ne gerek var? İnsanlığa gösteriş yapmaya çalışan süslü nutuklar, gözün kuru yapraklarını hışırdatan rüzgar gibi tatsızdır. Sayfa; 21,22
- Ah Tanrım! Sanat uzun, ömür ise kısadır. Eleştiri yaparken çoğu defa kafam ve kalbim daralıyor. Kaynaklara kadar ulaşmaya yarayacak vasıfları elde etmekte çok güç! Yolun daha yarısına varmadan bile zavallı bir çömezin ömrü tükenebilir. Sayfa;22