Ne oluyordu da dehşet saçmaya gelmişken dehşete düşüyordu? İnanmak ile inanmamak arasında ibretlik bir hâl idi.(41)
Anladım ki inananlar için hicret, bir yolculuktan öte bir devlet olmaya açılan kapıydı. (44)
Allah'ın adını ve sözünü duyurmak için vatandan gitmelerinin ne demek olduğunu, Allah rızası için yeni bir vatan edinmelerinin ne anlama geldiğini düşündüm. (44)
Talep ve arzu, şan değildir; asıl şan iyi ahlaktır. Burası güzel ahlak içindir. İnsanın giyinebileceği en iyi elbise güzel ahlaktır.
Onu kabullendiğinde ilk öğüdü "Evladım! Kötü ahlakla şeref olmaz" olmuştu. "Akıl tamam olduğu vakit söz azalır" demişti bir keresinde de.
Talep ve arzu, şan değildir; asıl şan iyi ahlaktır. Burası güzel ahlak içindir. İnsanın giyinebileceği en iyi elbise güzel ahlaktır.
"Benim için asıl bela, gönlümün senin belalarına alışmış olmasıdır. Öyle ki artık gönlüme senden bir gam da gelse, benim için sevinç sebebi oluyor."
Bütün hayatlar toplansa ve damıtılsa, geriye o kalırdı. (53)
Dünya kemiğe dayanmış da o hayata atılan kement, kum fırtınaları göz kapaklarından vurulmuş da o önünde bent idi. (53)
Bazen ağarmış saçlarına bakarak Ebûbekir'i peygamber zannedip eline yapışanlar da olmuyor değildi. (53)
Salah Birsel
Yekta Kopan
Rasim Özdenören
Atasoy Müftüoğlu
Anton Çehov
Bernard Lewis
Engin Geçtan
Nazan Bekiroğlu
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Tiziano Terzani