- Yazılanı silecek olan sadece alın terinizdir.
- Devlet adamı bir tilki, düşünürü bir hokkabaz ve sanatı yamama ve taklit olan o ulusa ne yazıktır. Ne yazık o ulusa ki yeni yöneticisini borazanlarla karşılar ve yalnızca bir diğerini yine borazanlarla karşılamak için, yuhalarla uğurlar. Ne yazık o ulusa ki bilgeleri yıllardır dilsizdir ve güçlüleri beşiktedir henüz. Ne yazık ki o ulusa parçalara bölünmüştür, her parçası kendini bir ulus sanır.
- Eğer çirkinlik diye bir şey varsa, o da, gözlerimizdeki önyargılı ölçekler ve kulaklarımız tıkayan balmumunun ta kendisidir.
- Yazılanı silecek olan sadece alın terinizdir.
- Ve sen, engin deniz, uyuyan anne, nehrin, ırmağın özgürlüğü... Bu nehir sadece bir kıvrım daha yapacak, bu arazide bir kere daha çağıldayacak... Ve ben sana geleceğim, sınırsız okyanusa sınırsız bir damla...
- Ve sanmayın yön verebilirsiniz sevginin akışına, Çünkü sevgi, yolunu kendi çizer,sizi değer bulduğunda.
- Siz kurallar koymayı çok seversiniz, Ama kuralları bozmayı daha çok seversiniz. Tıpkı okyanus kıyısında sabırla kumdan kuleler yapan, sonra da kahkahalarla onları deviren çocuklar gibi. Ancak siz kumdan kulelerinizi yaratırken, okyanus kıyıya kum taşımaya devam eder. Ve siz onları yerle bir ederken, okyanus da sizinle birlikte güler. Gerçekten de okyanus, daima masum olanla beraber güler.
- Bugünün acısı, dünün hazzının anısıdır. Anımsamak bir tür buluşmadır. Unutmak ise bir tür özgürlük. Yüreğimdeki mühür kalbim kırılmadan çözülebilir mi?
- "Yol sizlersiniz yolcular da. Ve sizden biri yere düştüğünde arkasındakiler uğruna düşer, tökezleten taşa karşı bir ikaz olarak. Evet ve önündeki yüzünden düşer, hızlı ve emin adımlı olduğu halde yine de tökezleten taşı kaldırmamış olan yüzünden." syf.60
- Ya sabanını karığın ortasına bırakana ya da üzüm cenderesinin çarkını durdurana vereceğim nedir? Yemişlerini derip onlara verebileceğim yüklü bir ağaç mı olacak yüreğim? Ve arzularım bir pınar olup akacak mı, çanaklarını doldurabileceğim? Bir harp mıyım ben, kadir olanın elini dokundurabileceği; bir ney miyim yoksa, nefesini üfleyebileceği?