Çoğu kez ruhlarınız bir savaş alanı gibidir ve burada düşünceniz ve yargılamanız, hırs ve doyumsuz iştahınızla mücadele içindedir.
Izdırabınızın çoğu kendi tercihinizdir.
Ve her biriniz Tanrı'nın bilgisinde tek tek yer aldığınız içindir ki, her biriniz Tanrı'yı kavramakta ve yeryüzünü anlamakta tek başınasınızdır.
Suçluya cezasını verecek olan kimse, suçun işlenmesine sebep olan kimsenin de yüreğine baksın.
Gece oldu mu, pişmanlık çağrılmadan çıkagelir ve insanlar derin uykularından uyanıp kendilerine baksınlar ister.
Hayatı çalışmak yoluyla sevmek hayatın en derin sırrına ermek demektir. Fakat eğer ıstırap çekerken, doğduğunuz güne lanet edip bedeninizin yükünü taşımayı alnınızın kara yazısı sayıyorsanız, o zaman size cevabım şudur: Yazılanı silecek olan sadece alın terinizdir.
Acılarınızın çoğu kendi seçiminizdir. Acı, içinizdeki hekimin hasta nefsinizi sağalmakta kullandığı acı iksirdir.
Öyle acılar vardır ki, onları iyi gizleyemezsek, gözlerimizden bir yolunu bulup süzülür ve yanaklarımızı ıslatabilirler.
Merhamet ve kabalık insanların yüreğinde, bu kara gecenin maddelerinin savaşı gibi, ezelden beri savaşır. Ama merhamet kabalığı yenecek, çünkü merhamet kutsal bir şeydir, oysa sabah gelince bu gecenin korkusu bitecek.
Gerçek, gecenin karanlığı olmadan görülemeyen yıldızlar gibidir: Güzelliğini hatanın ağırlığını hissedenler dışında kimseye açıklamaz.
Louise L. Hay
Mario Vargas Llosa
Sabahattin Ali
Henry Miller
Ahmet Mithat Efendi
Emile Zola
Ece Temelkuran
Mario Levi
Emre Kongar
Haldun Taner