- "İtiraf etmekten söz etmiyorum.İtiraf,ihanet değildir.Ne söylediğin ya da ne yaptığın önemli değil;yalnızca duygulardır önemli olan.Beni seni sevmekten caydırırlarsa,işte o zaman gerçekten ihanet etmiş olurum."
- "İnsanın içine giremezler. İnsan olarak kalmanın bir değer taşıdığını içinde gerçekten hissediyorsan, somut bir sonuç elde etmesen bile, onları yenmişsin demektir."
- Gerçekte her şey ne kadar basitti! Yalnızca teslim ol, gerisini düşünme! Ne kadar çabalarsan çabala, seni sürekli geriye akan bir akıntıya karşı yüzmek ve sonra geri dönüp akıntıyla birlikte yüzmeye karar vermek gibi bir şeydi bu. Sizin tutumunuzdan başka değişen bir şey yoktu. Olması kararlaştırılan şey, nasıl olsa olacaktı...
- Tüm kadınlar, partinin amaçladığı gibi ulaşılmazdı. İstediği, sevilmekten çok, ömründe bir kez de olsa bu erdem duvarını yıkmaktı. Cinsel eylem, eğer başarıyla yerine getirilirse başkaldırmak demekti. Birisini istemek bir düşünce suçuydu..."
- Tutuklamalar her zaman gece yapılırdı. Uykudan, ansızın sarsılarak uyanma, omzunuzu dürten kaba bir el, gözlerinize tutulan ışık, yatağınızın çevresinde katı yüzlerden bir halka. Olayların büyük çoğunluğunda yargılama olmaz, tutuklama gerekçesi gösterilmezdi. İnsanlar geceleri ortadan kayboluverirlerdi, o kadar. Adları sicillerden silinir, o güne dek tüm yaptıkları kayıtlardan silinir bir zamanlar var oldukları yadsınır ve sonra unutulurdu. Böyle ortadan kaldırılanlara, yok edilenlere genellikle buharlaştı denilirdi. "
- Dinle. Ne kadar çok erkekle yatmışsan seni o kadar seviyorum. Anlıyor musun? Evet, hem de çok iyi Saflıktan nefret ediyorum, iyilikten nefret ediyorum. Erdem denen şey hiçbir yerde var olmasın istiyorum. Herkesin iliklerine dek ahlaksızlaşmasını istiyorum Öyleyse ben tam sana göreyim. İliklerime dek ahlaksızım ben "
- İnsanın tekrar tekrar okuduğu, aklının demirbaşları arasında yerini alan ve hayata bakışını değiştiren kitaplar vardır; göz atıp asla baştan sona okumadığı, bir oturuşta okuyup bir hafta sonra unuttuğu kitaplar da.
- Kitap tüketimimiz bu kadar düşük olmaya devam ederse, en azından bunun nedeninin kitapların satın alındıkları ya da ödünç alındıklarında çok pahalı olmalarında değil okumanın köpeklere, sinemaya ya da pub'a gitmeketen daha az heyecan verici bir meşgale olmasında yattığını itiraf edelim.
- Filmler ve radyo yapımları muhtemelen romanları ve öyküleri tedavülden kaldıracak. Belki de insan inisiyatifini minimuma indiren bir çeşit üretim bandı sürecinin ürettiği düşük kalitede duygusal bir kurmaca var olmayı sürdürecek.
- Akıllılık,çoğunluğa bakılarak ölçülmez.