- ve ben ölü geçmişimin içinden geçerek kendimi yeniden eritiyor, kendi içimde kayboluyor, kendimi dünya işleriyle henüz kirlenmediğim, her gizeme, her geleceğe açık olduğum o uzak gecelerde unutuyorum.
- ve derin bir küçümseme, insanlık için çalışan, vatan için savaşan ve hayatlarını uygarlığın sürmesi için feda eden tüm insanlara karşı bir tiksinti, bir küçümseme
- Ne zevk, ne ün, ne iktidar: özgürlük, yalnız özgürlük.
- Ben olmadığı için bütün dünyaya imreniyorum.
- Kişiliğini, onu yitirerek bulmak -inancın kendisi de, yazgımızın bu yönünü doğrular.
- Şimdiye kadar hatadan ve yanılgıdan başka bir şey olmadığımı, hiç yaşamadığımı, sadece zamanı bilinçle, düşünceyle doldurduğum ölçüde var olduğumu biliyorum.
- Ve kendime ağırlık yaptığımı hissediyorum, evet, bilinçlenmeye mâhkum olmaya benzeyen bir ağırlık veriyorum üzerime...
- Kendini bilmemek, yaşamaktır. Kendini yanlış tanımak, düşünmektir.
- Neden bilmem, bazen öleceğim içime doğar...
- Ölüm uykuya benziyorsa, ölümden uyanacağımızı varsaymamız gerekir.