Önemli kişisel özellikleri olan, en açık biçimde kendi ulusunun kusurlarını bilecektir; çünkü bunlar hep onun gözünün önünde durmaktadır. Dünyada gurur duyacağı hiçbir şeyi olmayan her acınası alık (akılsız, budala) kendi ulusundan gurur duymakla son çareye el atmış olur.
Çok mutsuz olmamanın en güvenilir yolu çok mutlu olmayı istememektir.
Bugün deliler ülkesinde geri kalan az sayıdaki akıllının aklın artık hiçbir hükmünün kalmadıgını gördükleri için ülke insanlarını vaktiyle akıllarından etmiş olan akılsızlık suyunu kendi elleriyle içerek akla veda etmek zorunda kaldıkları gündür. 14
Artık insanların karşılaştıkları meselelerin hiçbiri tartışılması gereken zeminde tartışılmıyor. Onun yerine dünyanın her yerinde aynı anda dolaşıma sokulan , sonra kalabalıkların çıkarlarıyla sigortalanan kavramlar bahis konusu meseleyle ilgili olsun olmasın her tartışmaya bir postulat olarak hükmediyor. Zihinler daha evvel bunlara uzun bir propaganda süreci içinde ustaca hazırlandığı için yapılan itiraz fayda vermiyor, anında geri püskürtülüyor. Dolayısıyla muteriz itiraz ettiğiyle kalıyor, üstelik bu gibi durumlar için başından öngörülerek hazırda bekletilen yaftalarla yaftalanarak mahkum ediliyor. Dahası bir müddet sonra bu yaftalarla herkes yıldırılıp sindirildiği için kimse kendisinde itiraz edecek gücü bulamıyor. 38
Daha da hazini bütün bunları fırsat bilen bezirganlar nerede savunulabilir bir dava görse oraya hemen tezgah kurup onun bütünle olan bağını, bütünün içinde tuttuğu yeri hiçe sayarak sanki kendi başına, kendinden ibaret bir meseleymiş gibi savunmaya kalkıyor ve böylece kaş yapayım derken göz çıkarıyorlar. Ve bunlar daha iyi gün lerimiz. Kötü günler i leride. 39
Demokrasi hayat hakkını ortadan kaldıracak olanlara hayat hakkı tanıyacak kadar kör olamaz deniyordu , bugün herkesin ağzına bir parmak bal çalarak kolayca kalabalıktan avutacak bir oyun haline getiriliyor kimsenin sesi çıkmıyor. Serbestiyet deniyor, serbestliğin bütün cüzleriyle mevcut olması gereken yerde her biri birer "Dur!" işareti işlevi gören, hatta sebebi vücutları anlaşılmadığı için daha zorba ve buyurgan olan sloganlarla yol kesiliyor, hür düşünceye pranga vuruluyor kimsenin sesi çıkmıyor. 40
Hayat hakkını ortadan kaldıracak olanları seçip ayıramadığı için hayat hakkı tanıyacak kadar kör olan demokrasilerde sükütlarıyla istediklerine hayat hakkı bahşetme istediklerinden onu geri alma kudretini ele geçirmiş olanlar eskisi kadar insaflı olmayacaklardır. Bir kez menziline girenler bilsinler ki bir daha çıkamayacaklar ve ölümüne takip edileceklerdir. Takipte oldukları bir müflisin iflasından, bir sakıtın sükutundan daha kolay anlaşılacaktır. 41
insanlar kendileriyle aynı görüşü paylaşmadığımız zaman genellikle gücenip darılırlar; ama o zaman da görüşlerini sırf benimseyip kabul edebilmemiz için değiştirirler. Şimdi onlarla giriştiğimiz bir tartışmada, yukanda zikredilen ultima ratio stultoruma (ahmakların son çaresi) o başvurmadıklannda bile çoğu kez sadece kızgınlık ve küskünlüğe tanık oluruz. Çünkü burada sadece onlann zihni/fikri yetersizlikleriyle değil, fakat tartışırlarken başvurduklan usullerin sık sık tanık olunan haysiyetsizliğinde çok geçmeden kendisini gösterecek olan ahlak bozukluklanyla da uğraşmak zorunda kalırız. 53
Herkes yargı gücüne/onu kullanma düzeyine uyan kanaati/inancı tercih eder: Kişinin inancı onun yargı gücünün düzeyini gösterir. 107
Ne kadar saçma olursa olsun hiçbir görüş yoktur ki insanlar içlerinde bunun genel olarak kabul edildiği yönünde bir kanaat oluşur oluşmaz kolayca benimsemeye yanaşmasınlar. Örnek davranışlarını etkilediği gibi düşüncelerini de etkiler. Onlar sürünün önünde giden kösemeni takip eden koyunlara benzer. Daha düşünmeye başlar başlamaz cansız yere yığılıverirler. Bir düşünce ya da kanaatin yaygınlığının halk üzerinde bu kadar ağırlığının olması çok tuhaftır, öyle ki kendi tecrü beleri onun herkesçe kabulünün bütünüyle saçma ve sadece taklitten ibaret olduğunu söylese bile üzerlerinde bunun bir etkisi yoktur, çünkü onlar kendilerini bilmezler, kendilerine dair bilgileri yoktur. Ancak seçkinler Platon ile birlikte derler: **** ki bu şu anlama gelir: avamın kafası bir yığın hurafeyle doludur ve onlara laf anlatmak zor ve zahmetli bir iştir. Fakat ciddi konuşmak gerekirse bir düşünce yahut kanaatin yaygınlığı hiçbir surette onun doğruluğunun bir delili olamaz, hatta o yönde bir ihtimal olarak bile kabul edilemez. 108-109
Orhan Kemal
Doğan Cüceloğlu
Peyami Safa
Cemal Süreya
John Fowles
Mustafa İslamoğlu
Çetin Altan
Abdülkadir Geylani
Osho
Kostas Mourselas