- Şu sözü anımsarsınız; '' Tüm insanlar hakkınızda iyi konuştu mu , vay halinize ! Vay halime benim ! Demek ki makine kaprisler , açıklanamaz duruşlar göstermeye başladı. sayfa; 64
- Her ne olursa olsun , kör bir acı , bir tür yoksunluk duyuyordum , bu yoksunluk beni daha sahipsiz kıldı ve yarı zorla , yarı merakla bir takım bağlantılara girmemi sağladı . Sevmek ve sevilmek ihtiyacında olduğumdan , aşık olduğumu sandım . Başka deyimle aptallık ettim . Sayfa:71
- "İnsan acılarının en büyüğü yasasız yargılanmaktır." (sayfa:83)
- Bunun bir anlamı yok. Belki de seviyorumdur.
- İnsanlar, erdem veya kusur denilen şeylerin ne demek olduğunu hiçbir suretle bilmiyorlardı, oysa en ıslah edilmez kusur, her şeyi bildiğini sanmaktan doğan ve insanları öldürmek için kendinde hak gören bir bilgisizlikten gelenidir. Katilin ruhu kördür, yeteri kadar basirete sahip olmadan ne gerçek bir iyilik, ne de güzel bir aşk mümkündür.'
- Kalbimi dinliyordum.Bu kadar uzun zamandan beri bana yoldaşlık eden bu gürültünün kesilebileceğini aklım almıyordu.
- Donuk, büyük bir sevinç, güvensiz kuşların keskin çığlıkları, acımak bilmez bir ışık taşkınlığı, sabaha, masum ve gerçekçi bir görünüm veriyordu.
- Gözlerini yuman o oldu.
- Yaz, uğultular ve güneşle dolduruyordu limanı.
- "Anlıyor musun," diyordu Mersault?ya, "yürekten gelen bir şey, bu şarkı işi. Diyelim, hoşnut olduğum zaman. Ya da deniz, güneş banyosu yaptığım zaman." Gerçekten de Emmanuel yüzerken şarkı söyler ve göğsünün sıkışmasıyla boğuklaşan, denizin üzerinde belirsizleşen sesi kısa ve adaleli kollarının devinimlerine uyardı.