- 14 Şubat günü, hiçbir sevgili bir demet çiçekle aşkın semtine uğramaz, İstanbul'da!.. Aşkın semti neresi mi? Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa devrilince, çok sevdiği kızıyla damadı arasına da ayrılık girer. İstanbul'a girişi yasaklanan damat sürgün hayatı yaşarken, valinin kızı neredeyse her gün kapısını aşındırır, Osmanlı Sarayı'nın... Kocasının affedilmesini ve İstanbul'a gelmesine izin verilerek eskisi gibi mutlu bir yaşam sürmelerini isteyen kandının bu dileği kabul edilir sonunda. Uzun bir aradan sonra kavuşan iki sevgilinin hiç çocukları olmaz... Ama onlar, günümüzde çocuk sesleri arasında yatıyorlar!.. Mehmet Ali Paşa'nın kızı Zeynep Hanım ile kocası Kamil Bey bir çocuk hastanesi kurarlar. Hastanenin bahçesinde yan yana yatan iki sevgili sayesinde de aşk, İstanbul'un bir semtine ad olu: Zeynepkâmil!.. Sorarım 14 şubat sevgililer gününde, Zeynep Hanım ile Kâmil Bey'in türbesine çiçek bırakan olmuş mudur?
- Aşkın dili olarak çiçekler sunuldu sevgiye, kömür, limon ve ekmek unutularak. Komşuya aşık olunurdu yıllar öncesinin İstanbul'unda. Genç kız, sevgilisi görsün diye kömür, limon ve ekmek koyardı pencerenin önüne. Bunun anlamı şöyleydi: Kömür: Senin aşkından bir kömür gibi yanıyorum. Limon: Sensizlik beni bir limon gibi sararttı. Ekmek: Birlikte olalım, bir dilim kuru ekmeğe bile razıyım.
- Kitap bir pencere aralığına konulduğunda, adadan içeriye temiz hava girmesini sağlar. İnsan içinde aynı işlevi yerine getirir. Okunduğunda, insan beyninin havalanmasına, oksijen kazanımıyla düşüncelerin yenilenmesine neden olur.
- Mitterrand da Paris'e, kentin tarihi dokusunu bozmayacak şekilde dört tane gökdelen yavrusu bina kondurur. Dört bina da kütüphanedir ve açık sayfaları birbirine bakan dört kitap şeklindedir. Biz ise İstanbul'a şarap açacağı şeklinde iki burmalı gökdeleni layık görüyoruz. Bir şiirimle bol kitaplı günler diliyorum sizlere: Tutuklansa yurdumdaki böceklerin hepsi diğerlerinden ayrı bir hücreye konur kitap güvesi
- Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz: Kuklacı Felek Usta, kuklalarda biz. Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer: Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.
- Çağın bu kadar çabuk değişebileceğini bilseydi Kubilay kafasını verir miydi? Günün birinde işlerin bu hali alacağını bilseydi Şeyh Said o kadar acele eder miydi?
- Haritaların kitaplarla bir ortak özelliği de, yol gösterici olmalarıdır. Yaşantısı haritalar ve kitaplar arasında geçen Mustafa Kemal Atatürk'ün, insanlığın elinde pusula olması gereken sözünü bir kez daha anımsayalım: "Hayatta tek doğru yol bilimdir"
- İnsan bir okyanus koymalı bazen Arasına ayak izlerinin
- Barış, insanlığa yakışan tek elbisedir. Düğmeleri çoktur; demokrasi, insan hakları, eşitlik, kardeşlik... Bu yüzden bir gecelik gibi sıyrılmaz giyinildiği insan bedeninden.
- Bir yalnız bir kovboyum Ama bu beni endişelendirmiyor Çünkü bu fakir yalnız kovboy Arkadaş olarak bir atı tercih ediyor Kadınlara karşı bir düşmanlığım yok Ama onlara hep hoşça kal diyorum Ben ve atım gitmeyi sürdürüyoruz Ve bir yere bağlı olmaktan hoşlanmıyoruz