- Baba her erkek çocuğunun gözünde oyuncak bir attır. Babası erken ölmüş bir çocuk da, koşu takımlarını giymiş bir jokey gibi kalakalır hayatın ortasında...
- ...
Max ve Anna'dır oyuncaklarından ayrılmak zorunda kalan iki kardeşin adı. Bir gece, uyumadan önce Max, şöyle seslenir Anna'ya: "Oyun kutusunu getirmeyi çok istemiştim. Eminim, Hitler şimdi oturmuş dama oynuyordur."
Anna karşılık verir: "Ve benim pembe tavşanımı seviyordur!.." - ... Sürekli olarak dönmelidir topaç. Durursa ne mi olur? Saçlıoğlu, öykünün kahramanlarından biri olan Naku'nun ağzından söyle anlatır doğacak felaketi: Topaç durursa uzaydaki büyük dağın üstündeki köyün çocuklarının binlerce yıldır uçurduğu uçurtma rüzgar bulamayabilir; rüzgar olmayınca denizde dalga kalmaz. deniz kıyısındaki köyde dev kağıt kayığı yüzdüren çocuklar oyunsuz kalırlar; Çünkü kayık su çeker, batar. Uçurtmanın bekçisi kartal gökyüzünde, kayığın bekçisi yunus bir okyanusta kaybolur; topacın bekçisi köpek de bir daha çıkmamak üzere mağaranın derinliklerine gider. Dünya bir daha kendine gelemez. Bütün işler durur senin anlayacağın; denge bozulmayagörsün..."
- ...
O sırada, dükkanlardan birinden çıkan, seksenine merdiven dayamış bir Antepli yanımıza geldi ve sordu:
"Kim çevirdi bu topacı?.."
biz, işaret parmaklarımızla Aydın Ilgaz'ı göstererek, ihbar ettik suçluyu! Yaşlı adam, "Topaç öyle çevrilmez, ver bakayım!" diyerek ipi sanığın elinden aldı ve topaca doladı... İlerlemiş yaşına rağmen öyle hızlı bir el hareketi yaptı ki, topaç, çakılmış bir çivi gibi hiç bir salınım yapmadan aynı noktada dönmeye başladı. Gururlanma sırası bu kez yaşlı Antepli'deydi.
Kendisini kutlamamıza fırsat vermeden topacı gösterdi yaşlı adam:
"Aha, dünya da aynen bunun gibi dönüyor!"
Bir Anadolu filozofuyla karşı karşıya olduğumuzun farkındaydık. Adam, Dönen topaca bir tekme attı; ama savrulan topaç değil, bu hareketten sonra söylediği şu sözlerden dolayı biz olduk:
"Ne var ki, biz dünyayı tekmeliyoruz..."
Belki de tüm hayatı o eski çarşı avlusunda geçmiş olan adam, elindeki ipi göstererek boğazımıza saplanan yumruğun daha da büyümesine neden olan şu sözlerini söyledi:
"Topacın ipi vardır, sararsam yeniden döner; ama dünyanın ipi yoktur!.." - "Ben ölünce, kadınım toprağımı al,
Kupa yapıp üzerine şu yazıyı yaz:
Susayınca dudağına götür beni,
Islanırsa dudağın şunu bilesin ki Erkeğindir sana öpücük veren." -Eski Meksika Şiiri - Batmak üzere olan
Bir gemide
Panik içindeyken herkes
Ne de çok sevinir
İpleri çözülen
Filika - Naftalinledim bende kalan yün kazağını
Söylemiş miydim size
Naftalin
Ki güvelere karşı
Kimyasal silahıdır
Anıların - Ne çok sevinirim bilseniz
Bir yılan
Mezarıma girerde
Göğüs kafesimin kemikleri içinde
Kış uykusuna
Yatarsa - Gemiler sadece ormanda olmaz. Gün gelir, koca bir mabet de bir gemi gibi görünür insan gözüne.
- At eyersiz, insan eğersiz güzeldir.