- Küçük balık denizi düşünüyordu. Bu düşünce onun zihninde bir gün gerçekleştireceği bir amaçtı. Ona göre hayat yalnızca yemek, uyumak, küçücük; dünya sandığı bir gölde yaşamak değildi. İran'lı yazar Samed Behrengi
- Eğer bir şeftali kurtlara kanar, onların etlerine işlemesine, çekirdeklerini kemirmesine duyarsızlaşırsa ölür. Eğer çekirdeğindeki gizli güçle yaşama bağlanırsa ve gelişme ortamına sahipse her şeftali gelişir.
- ... kim bilir kaç evre yaşayacağım. Ben topraktan, sudan ve güneş ışınlarından var oldum. Anam toprağı meme emer gibi emdi. En tepedeki dallarına bile topraktan emdiği besin ve suyu dağıttı. Yaprakları besledi. Ben bir dalın ucunda tomurcuk oldum ilkin. Sonra çiçek oldum. Daha sonra meyveye dönüştüm. Anamın özgücü, güneşin etkisiyle ben oldum. Çekirdeğim, etim, canım böyle oluştu.
- Etim ısırık ısırık yok olurken, çekirdeğim, özünde yepyeni bir yaşam umudu besliyordu. Çekirdeğim, bir zaman sonra yeniden yeşerebileceği uygun ortamın düşünü kuruyor. bir bakıma ölüyor, yok oluyor ama gerçekte yeni bir yaşam doğuyor ve yeniden var oluyordum.
- ?Anne seninle konuşmak istiyorum,? demiş. Annesi uykulu uykulu: ?Evladım, şimdi zamanı mı? Söyleyeceklerini başka zamana bıraksan da gezintiye çıksak daha iyi olmaz mı?? demiş.
- Bir gün Hasan Han?a bir haber ulaşmış. Güya arkadaşlarından biri olan Hasan Paşa, onu görmek istemiş. Hasan Han, emir vermiş, çok şenlikli bir toplantı yapılmış ve kendi de Paşa?yı karşılamaya gitmiş. Hasan Paşa, birkaç gün Hasan Han?ın evinde misafir kalmış. Giderken demiş ki: ?Hasan Han, duyduğuma göre senin pek güzel atların varmış.? Hasan Han, böbürlenerek: ?Bu yörede kimsenin benim atlarımla boy ölçüştürecek atı yok. İstersen bir çift hediye ederim sana,? demiş. Hasan Paşa: ?Neden olmasın?? demiş. Hasan Han, Paşa beğendiği atı seçsin diye at bakıcısına atları otlamaya götürmemesi için emir vermiş.
- Ali Kişi: ?Han?ın canı sağ olsun,? dedi, ?sen de biliyorsun ki ben saçlarımı at sürüsü içinde ağarttım ve çok usta bir atçıyım. Senin sürünün içindeki en iyi atlar bunlar. Bunlardan daha iyisi yok.? Hasan Han, Ali Kişi?nin bu küstahlığına daha da öfkelendi ve hemen emir verdi: ?Cellat! Hemen bu küstah adamın gözlerini çıkar!? Ali Kişi, ?Benim bir kusurum, günahım yok!? diye ne kadar yalvarıp yakardıysa da yararı olmadı. Cellat, hemen koşarak Ali?yi yakaladı ve gözlerini çıkardı.
- Küçük şeftali ağacı her yıl binlerce çiçek açıyor, ama tek bir meyve vermiyordu. Ya çiçekleri soluyor ya da şeftalileri, olmadan kuruyup dökülüyordu. Bahçıvan, küçük ağaç için elinden geleni yaptı, ama hiçbir şey değişmedi. Yıllar boyunca yeni yeni dalları, yaprakları oldu, ama tek bir şeftali vermedi. Bahçıvan küçük ağacı da aşılamaya karar verdi, ama değişen bir şey yoktu. Ağacın neredeyse inatçılık ettiğini düşünebilirdiniz. Sonunda bıktı usandı bahçıvan. Bir oyun oynayıp küçük ağacı korkutmak istiyordu. Bir testere almaya gitti, karısını çağırdı, küçük şeftali ağacının önünde durup testerenin dişlerini bilemeye başladı. Testere iyice bilenince geri çekildi, sonra bundan böyle şeftali dökemesin diye küçük şeftali ağacını kökünden kesip bir yana atacakmış gibi ileri atıldı. Tam kesmeye başlayacaktı ki karısı kolunu yakaladı, ?Hatırım için kesme onu!? dedi. ?Söz veriyorum önümüzdeki yıl küçük şeftali ağacı olgun, güzel meyveler verecek. Şayet yine tembellik ederse ikimiz birlikte kafasını keseriz, ocağa atarız, yanıp kül olur.? Bu tehdit de ağacın aklını başına getirmedi. Şimdi hepiniz küçük şeftali ağacının niye şeftalilerini olgunlaştırmadığını kendisinin açıklamasını istiyorsunuzdur elbette. Pekâlâ. Buradan sonrasında öyküyü küçük şeftali ağacı anlatacak.
- Belki de ötekilerden daha büyük ve sulu olduğum için bahçıvan ilk bakışta görüleyim diye beni en tepeye koymuştu. Sakın böbürlendiğimi sanmayın. Kurtçukların tenlerinden içeri girip etlerini, hatta çekirdeklerini yemelerine izin veren dikkatsiz şeftaliler dışında, büyüyüp olgunlaşma fırsatı bulan bütün şeftaliler kocaman ve sulu olurlar.
- Hayat yemek, uyumak, küçücük bir gölde yaşamak değildi