- Şimdi etim lokma lokma yok olurken, çekirdeğim, özünde yepyeni bir yaşam umudu besliyordu.
- Senin karnın doyuyor diye bütün canlıların tok olduğunu mu sanıyorsun?
- Çocuklar birbirlerine göz kırparak koca adamların cahilliğine gülüyorlardı.
- "Her şeyin bir sonu yok mu? Gecenin bir sonu var, gündüzün bir sonu var, haftaların, ayların, yılların..."
- ...hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak mümkün mü?
- "Her şey saniye saniye değişiyordu. Bu değişimler üst üste gelince ve belirli bir aşamaya varınca artık bunun o eski şey olmadığını, bambaşka bir şey olduğunu hissederiz. Örneğin ben artık bir çekirdek değil, bir ağaç şeklini almıştım."
- ...ister korkutsun beni,ister kessin,ya da aksine sevsin baş tacı yapsın,boyun eğmiyorum işte!..
- Toprak,anamın da anasıydı,benim de anamdı.Kuşkusuz tüm canlıların anasıydı toprak...
- "Güzel kızım, güneşten kaçma. Güneş bizim dostumuz. Toprak bize gıda verir, güneş de onu pişirir. Üstelik sen güneş sayesinde güzelsin. Bak, güneşten kaçınanlar nasıl da sarı benizli ve kemikliler. Güzel kızım, bir gün güneş yere darılır da parlamayacak olursa, yeryüzünde canlı diye bir şey kalmaz; ne bitkiler, ne hayvanlar."
- Dön bir bak, kendini güneşten sakınanlara, benzi sararıp solmuş hepsinin, kemik kemik vücutları.