-Cahil olmasaydınız, dünyada birçoklarının kendilerine göre güzellikleri olduğunu bilirdiniz. Adınız bile size ait değil!

Önemli olan duyarsız bir yaşam değil,yaşamanın ya da ölümün başkaları için bir anlam taşımasıdır.

"Böylesi bir yaşamı yüz kez de yaşasan, yine de bilgisiz ve yoksun bir kurbağa olarak kalacaksın," dedi.

"akıp da hiç bir yere ulaşamamak olası mı? yani sence bir sonu yok mu derenin? oysa her seyin bir sonu var. gecenin gündüzün oldugu gibi... haftanın, ayın, yılın..."

"Kararsızlık içinde bocalamak doğru değil," dedi. Eğrisi doğrusu diye uzun boylu düşünülürse, hiçbir adım atılamaz. İlerleyeceğim diye karar vermelisiniz. İleriye her adım atınışınızda, korkunuz da o kadar eksilecektir."

Bir gün nasıl olsa öleceğim. Ölmek önemli değil, önemli olan, yaşamımla da, ölümümle de başkaları üzerinde etkili olabilmektir.

İster korkutsun beni, ister kessin, isterse de dualar edip adaklar adasın! Asla boyun eğmeyeceğim.

Aslında her şey her an değişmekteydi. Değişimler üst üste yığılıp, beklenen birikime ulaşınca madde kendiliğinden başkalaşıyor, bir önceki şeyden daha yeni, daha başka bir şey oluşuyordu.

Kendi içinde gelişmiş, kendimi yemiş bitirmiştim; ama yok olmak demek değildi bu, başkalaşmak, biçim değiştirmek demekti.

"Bir şeftali ağacımız olsun ister misin?" dedi usulca.