- Boyum 1.92, 86 kiloyum, burcum yay, göz ve saç rengim değişken, en sevdiğim yemek; annenin vişneli keki, en sevdiğim renk, siyah... hayır, dur; dur: elbette ki henüz hiç bir tarifi olmayan gözlerinin rengi ama... "Gözlerimin rengini unuttun, değil mi?" "Bunun hiç bir tarifi yok, Ellie. İnan bana."
- Onu yanımda istiyordum, başka türlüsü mümkün değildi.
- Seni gördüğüme çok sevindim. Hep sevinirim zaten.
- Hep yeni birileriyle tanışacaktı. Yeni kadınlarla. Onun hafızasında nasıl yer edebilirdim? Bir kaç saat sonra omzundan yok olacak gülünç bir ısırıkla mı?
- Sonsuza dek. Günün birinde ölecektim ve o hala yaşayacaktı.
- Eğer yapabilseydim, senin o küçük, sivri diş izlerini tenimde sonsuza dek taşırdım.
- O bağlı, ben özgür ama yine de tutsak.
- Biz birbirimizin zaferiydik. Ben onun, o benim.
- Gülümsemesi sıcak bir günde içilen bir yudum serin su gibiydi.
- Hâlâ gerçeğin içinde miydik, yoksa ucuz bir romanda mı?