- Çoğumuz susarız, susmak vazgeçmektir ve vazgeçmek aslında her şeyi başlamadan bitirmek. Hayatın boyunca sarılacağın birine hiç sarılmadan ölmek demek. Hep aklında kalan soru işaretleri ve tercihlerinin değişmesi demek...
- Şimdi bir denizin ortasında olmak vardı; yanında bir sandal kitap, içinde binlerce insan varken yapayalnız denizin tuzuna karışmak. Kendine dur demek bazen. Yazana değil, yazdırana bakmak ve şükretmek hep.
- İnsan kendini anlayacak birini sevmeli ya da aynı şeyler uğruna yaşadığı biri olmalı. Aynı yerden bakabilmeli hayata sevdiğin insan. Bu yan yana oturup film izlemek değil. Sırt sırta otururken bile aynı şeyleri görmeli, aramalı, bulmalı... Çok fazla hayal kurmamalı insan ve çok bilmemeli ve kol saatini takmalı koluna...
- Hafızam sana dolu eski sevgili.
- Bazı ilk anlar sadece kesişmelerden ibarettir.
- Gidişin neyin gelişi?
- Kalp korkar, en korkusuz insanın bile kalbi korkar çünkü onun aldığı yarayı insan vücudundaki hiçbir yer alamaz.
- Kışın ortasında soğuk bir şeyler içersen elbette hasta olma ihtimalin artar. Kışın başı, sonu olmaz. Soğuk su içersen hasta olursun. Aşkın da başı, sonu, ortası olmaz. Kapılıp gidersen; er isen mecnun, dişi isen leyla olursun.
- Bazen ağlıyor senin için, kıyamıyorsun, ait değilsin ona ama seviyorsun, sevmek bir bakıma aitlik oluyor işte, kendine bile ait değilken...
- Olmadı, açar bir Zeki Müren şarkısı dinleriz. Sonra gözlerin doğar gecelerime, sonra bulamazsın benim gibi seveni, sonra sen kimseyi sevemezsin... Unutamam seni derken Paşamız sorarım kendime unutamadım mı diye. İnsan ezberlediklerini kolay unutamıyor. Çarpım tablosundan farkın yok, kolaysa sen unut iki kere ikinin dört ettiğini...