- Kayseri?nin aslı Kaisaria yani Sezar kenti. Erciyas ise Argaíos?dan bozma: Akdağ demek.
- Hep Türkçe başka dillerden kelime alacak değil ya! Türkçeden başka dillere geçmiş kelimeler de var. Batı dillerinde gerçi bunlar çok değil, ama yogurt gibi, coffee ve café gibi, kiosk gibi, caravan gibi, turban gibi birkaç ihraç ürünümüz bulunuyor.
- Bazen yabancı bir sözcük bir dile iki ayrı devirde, iki ayrı anlamla alınmış olabiliyor. Eski alıntı bu arada alıcı dilin fonetiğine uydurulup tanınmaz hale geldiği için, ikinci alıntının aslında aynı sözcük olduğunun farkına kimse varmıyor. Misal, İtalyanca scala. Basamak veya merdiven anlamına gelen bu sözcük 17. yüzyıldan önce Türkçeleşip iskele olmuş. Çok daha sonra, sanırım 20. yüzyılın ortalarında, bu kez ?basamaklı ölçek? anlamında skala sözcüğü benimsenmiş. ?Değerler skalası?, ?maaş skalası,? ?nota skalası? gibi kullanımları var.
- Etiket Fransızcadan, stiker İngilizceden, astigmat Yunancadan, tığ Farsçadan. Hepsinde ortak olan tıg/tig/tik hecesini görüyor musunuz? O hece tesadüf değil. Dört kelimenin dördünde de ?iğne? ya da ?iğne saplamak/batırmak/sokmak? anlamını taşıyor.
- Eskiden tatil deyince akla yatıp uyuma gelirmiş. Şimdi millet nereye gideceğini şaşırmış, fellik fellik dolanıyor. Birileri de çıkıp ?tatilde şuraya buraya gidin? diye kitaplar yazıyor.
- Papaz efendinin eşine Rumlar papádia adını veriyorlar. Bu sözcük hangi alakayla bizdeki papatya olmuş halâ çözebilmiş değilim. Çiçeğin Rumca adı böyle değil; geçmişte de hiç olmamış. Buna karşılık ilginçtir, Farsça bab?na da hem a) papaz eşi, ya da ?baba hanım?, hem b) papatya anlamına geliyor. Acaba Türkçe çiçek adı Farsça kelimenin bire bir çevirisi midir diye aklımdan geçiyor, ama karar veremiyorum.
- ... Dolayısıyla esasen ?derebeyi ban?ına tabi olan? anlamına gelen Fransızca banal sözcüğü ?kentli olmayan? demekle eş olmuş. ?Ay şekerim çok banal? cümlesinde geçen banal bu banal. Aslında köylü demek.
- ... Bir de Hintçeden İngilizceye, oradan Akmerkez Türkçesine geçen bandana var. Düğüm atılarak boyanmış kumaş demek. Eski Hintçe bandhati (bağlamak) kökünden.
- Ab?-l-lab?t? sağa sola tekme atan kötü huylu bir at olan lab?t??un babası. Türkçeye nasıl gelmişse gelmiş, abullabut olup argomuza yerleşmiş. Hıyar aleyhisselam anlamında bir deyim.
- Stravinski?nin The Rake?s Progress adlı operasında Baba the Turk adlı sakallı bir kadın olduğunu biliyor muydunuz?