"Kuşlar da kaderle uçar..."
Gözlerinin yeşilinde kahverengi menevişler varmış meğer.
Yeter ki insan kaybolmasın, insan bozulmasın. Eşyayı etrafı yenilersin; düzeltirsin ama bozulan insanı düzeltmek zordur, kim bilir kaç nesil alır.
Bizim sevmediğimiz kimse yoktur. Belki gönlümüze biraz serin gelenler vardır.
Bizim sevmediğimiz kimse yoktur. Belki gönlümüze biraz serin gelenler vardır.
Minyatürlerde yer alan manzaralar ile Divan edebiyatı mazmunları arasında bir bağlantı var. Her unsur bir nevi tasavvufi sembol. Gül sevgiliyi, bülbül aşığı, lale şarap kadehini, servi doğruluğu temsil ediyor.
Kaderin yayı kurulu durur, vakti gelince boşalır denilmiş.
Solunan hava, yüzülen su, oturup kalktığın insan, yürüdüğün yol seni değiştirir
Kurduğumuz düzen hep öyle sürüp gidecek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur.
Eh, dünya dediğin keyif ehlinin ebedî işret bahçesi değil ...
Nurdan Gürbilek
Zülfü Livaneli
Ayfer Tunç
Ahmet Mithat Efendi
Cemalnur Sargut
Sine Ergün
Nazım Hikmet Ran
Grigory Petrov
Katharine Burdekin
Kürşat Başar