Mutsuzluğu kırbaçlayan anılar geçmişin temellerini canlandırır, hatta eski günlerde içilen zehirlere hoş bir tat vererek geçmişi sevdirip, hatalarıyla mahvolmuş bir insanı gelecekteki umutlarından da mahrum bırakır.
Her şey melankolik ve çocuklarının mutluluğu için hiçbir umudu olmayan bir ananın ninnisine benziyordu.
Gazeteler hergün küçük burjuvaya; İngilizce, dünyanın en iyi insanı; Fransızca, yine dünyanın en iyi insanı; Almanca ya da Rusça, her zaman asil, her zaman dünyanın en iyi insanı olduğunu aşılar. Oysa, "medeni" dünyanın bu en iyi vatandaşı, neresinden bakarsanız bakın, hıristiyan misyoneri tarafından sorguya çekilen vahşiye benzer. Misyoner vahşiye sormuş: - Ne istersin? demiş. Vahşinin verdiği karşılık çok sadedir: - Çok az çalışmak, çok az düşünmek, ve daha çok yemek.
Küçük burjuvanın temel koşulu şudur: "Böyle gelmiş, böyle gider". Bu kelimelerin çıkardığı ses bir saat rakkasının otomatik hareketini düşündürür. Küçük burjuvazi gerçekten, sahiden çürümektedir. Tıpkı "her balık baştan kokar" dedikleri gibi.
Tanrının inayetine ve "ahiret"te, cennetteki güzellerine inanmasına, lafta kalan "düşüncesi"ne rağmen, küçük burjuva son derece "maddi"dir. Her şeyden önce, yeryüzündeki refahı ile, ekonomik refahı ile meşguldür. "Çok yemek, pek az çalışmak, pek az düşünmek" ister.
Tarih, ırk, milliyet, sınıf peşin hükümlerinden kurtulmuş yeni bir insanın ortaya çıkmasını istiyor.
İnsanların yeryüzünde çektikleri cehennem azaplarını başka bir yerde rahat etmek boş hülyasıyla telafi etmek için rahiplerin ve "Kilise babaları"nın cenneti budalaca uydurduklarını tekrar tekrar söylemeye gerek var mı? Bundan başka, böylelikle, göklerdeki bir cennet mutluluğu düşü, zenginlerin yeryüzünde sürdükleri yaşamın çekici ve göz alıcı parlaklığını yoksulların gözünde biraz karartacak, hatta söndürecektir.
Ölümün yüreklere saldığı korku, dinlerin yaratılmasına sebep olduğundan dolayı kötüdür, zararlıdır.
"Ulan lanet herifler, " dedi, " sizinle zaman geçmek bilmiyor be! " Gorki - Fırtınanın Habercisi : Umuda Yolculuk
4.NOTUM İnsanların ruhundan,o ezici ve utanç dolu hayatımızdan tümüyle silinip atılsın. Bu korkunç olayları anlatmaya beni zorlayan ve daha gerekli olan bir başka neden daha var. Hepimizde nefret uyandırmalarına ve bir çok değerli kişinin hayatını ezmelerine rağmen halkımız bütün bunları yenecek kadar sağlıklı ve genç ruhludur, ve bunları yenmeyi başaracaktır da.. 269.syf
Paulo Coelho
Lale Müldür
Orhan Duru
Ali Fuat Başgil
Erdal Demirkıran
Metin Hara
Ziya Gökalp
Doğan Cüceloğlu
Aldous Huxley
Halid Ziya Uşaklıgil