Seni artık sevmiyorum. Dev bir dalga gibiydi o cümle, hiç umulmadık bir anda gelen, binaları temelinden yıkıp evleri un ufak eden bir dalga gibi...
Değil, benim değil; başkasının yarası bu. Ben buna asla katlanamazdım. Bu yüzden bu olanı alın saklayın, onu toprağa gömün. Lambaları alıp götürün... Gece.
"Seni yeryüzüne düşen bütün yağmur damlalarından daha çok seviyorum."
Masallar gerçekten çok daha fazlasıdır: Bize ejderhaların var olduğunu anlattıkları için değil ama bize ejderhaların yenilmez olmadıklarını anlattıkları için.
Gözleri nane yeşili.
Aşk bir savaş alanı, her seferinde yeni bir kalp ağrısı çektiğimiz.
Kendi içinde bölünmüş bir ev ayakta duramaz..
Biz kadınlar kendimiz değil başkaları için seçimler yaparız ve anne olduğumuzda biz ... çocuklarımız için ne gerekiyorsa ona katlanırız.Onları koruyacaksın.Bu seni,onları incitecek.Senin görevin ,kalbinin kırıldığını saklayıp ihtiyaçları olan şeyi yapmak.
Ev hanımı olan annelerin hayatı böyleydi işte: Bitiş çizgisi olmayan bir yarış pistinde koşmak..
"Onlar birbirlerine aşık olmayan iki sevgiliydi; bu durum konuşmalarını kolaylaştırıyordu."
Yılmaz Erdoğan
V. C. Andrews
Ken Grimwood
Mario Vargas Llosa
Mustafa Balbay
Charles Dickens
Niccolo Machiavelli
Konstantin Stanislavski
Mustafa Kemal Atatürk
Alparslan Türkeş