Zaman yaralarını iyileştirmemişti. Bu klişe söz de saçmalıktan başka bir şey değildi. Şanslı insanlarin, onlar kadar şanslı olamayanlara söylediği bir tür sözdü işte.
Hiçbir şey çimlerin ihtişamını ve
Çiçeklerin zarafetini geri getirmese de
Kederlenmeyeceğiz; onun yerine
Geride kalanlardan güç alacağız.
''Çok güzelsin,'' dedi fısıltıyla.
''Sarhoşsun sen.''
''Yine de güzelsin.''
gümüşle aliminyum folyo arasındaki farkı anlayabilmek için liam la julian ın yan yana durmasına gerek yoktu.
insanın eline bazı fırsatlar geçer ,sonra da kaybolurdu . onları kaçırırsanız hayatınızın geri kalanını yapayalnız bir şekilde , çoktan yanınızdan gelip geçen fırsatları bekleyerek geçirmek zorunda kalırdınız .
Yakın arkadaş olmak işte böyle bir şeydi.Anneniz ya da kız kardeşiniz gibi olurlardı; sizi çok sinirlendirebilir, ağlatabilir ve kalbinizi kırabilirlerdi ama sonunda zor zamanlarınızda daima yanı başınızda olur, en kötü gününüzde bile sizi güldürmeyi başarırlardı.
Ve belkide böyle olması, yeterince uzun yaşadığında hayatın böyle ilerlemesi gerekiyordu.Sevinç ve üzüntü hayatın bir parçasıydı; belki de işin sırrı bütün bunları hissetmek, fakat sevince biraz daha sıkı sarılmaktı, çünkü güçlü bir kalbin ne zaman duracağını asla bilemezdiniz.
En çokta hani şu hep söylenen ``O artık çok daha iyi bir yerde`` lafına bayıldım.Sanki ölüm benimle yaşamaktan daha iyiymiş gibi. Sayfa(110)
''Geçmiş geçmişte kaldı, tamam mı?'' ''Sadece gelecek var önümüzde.'' dedi Tully; sözcükler kırık metal parçaları gibi keskin ve soğuktu. ''Hayır.'' dedi Kate, ''sadece şimdi var.'' Ateşböceği Yolu - Kristin Hannah
Dış anda kahverengi ve kasvetli bir hava vardı. Yoğun sis bulutları gökyüzünü karartıp güneşi gizleyerek ruh haline uyum sağladı.
Ece Ayhan
J. G. Ballard
Linda Howard
Mürvet Sarıyıldız
Friedrich Wilhelm Nietzsche
Tarık Tufan
Jean Genet
Cahit Zarifoğlu
Mümin Sekman
Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi