- Bazen çarpışmayı kaybedersin. Ama haylazlık her zaman savaşı kazanır.
- Dengesizliği bazen benim de canımı sıkıyordu ama o gece değil. O gece gitmesine izin vermiştim çünkü bana gitmek istediğini söylemişti. Benim için bu kadar basit ve bu kadar aptalcaydı.
- "Flamingolu kravatı takabileceğimi sanmıyorum," dedi siyah çoraplarını giyerken.
"Durum göz önüne alınırsa,biraz neşeli kaçar," diye yanıtladım.
"Operaya takamıyorum," dedi Albay, neredeyse gülümseyerek. "Cenazeye takamıyorum. Kendimi asmak için kullanamıyorum. Kravatlar göz önüne alınırsa, biraz işlevsiz." Ona bir kravat verdim. - "Dünya," dedi, "bir dilek gerçekleştirme fabrikası değil."
- Benden gözlerini ayırmadan başını salladı "Ne var?" "Yok bir şey" dedi. Bana niye öyle bakıyorsun?" Augustus hafifçe tebessüm etti."Çünkü güzelsin.Güzel insanlara bakmaktan keyif alıyorum...
- - Gerçi insanlar bir süre sonra güzelliğe alışıyor.
- Ben sana alışamadım. - Bu bana hep çok saçma geldi, insanların güzel olduğu için birinin etrafında olmak istemeleri yani. Kahvaltılık gevreğini tadı yerine rengine dayanarak seçmen gibi.
- Kanserin yan etkilerinden biri olarak depresyonu da listeliyorlar. Fakat aslına bakarsanız depresyon, kanserin yan etkisi değil. Depresyon ölmenin yan etkisi. (Kanser de ölmenin yan etkisi aslında. Hatta aslında hemen hemen her şey öyle.)
- Ama gerçek aşka inanıyorum tamam mı? Herkesin gözü olacak ya da kimse hasta olmayacak filan diye bir şey yok ama herkes gerçek aşkı tatmalı ve bu, hayatın ne kadar sürüyorsa, o kadar sürmeli.
- Ama TEK BİR TANE BİLE kanserli çocuk yok. Vebadan veya çiçek hastalığından veya sarıhummadan filan nalları diken kimse yok çünkü hastalık görkemli bir şey değil. Anlamı yok. Bir şeyden ölmek şerefli bir şey değil.