- Böyle mi olmalıydı: İnsanın mutluluğu, aynı zamanda kederinin kaynağı mı olmalıydı?
- Kendimizi yitirdiğimiz zaman, her şeyi yitirmiş sayılırız işte.
- İnsanın başkalarına bağımlı olmadığından ne kadar söz edilirse edilsin, alçakların, zayıf bir nokta bulduklarında aleyhinde konuşmalarına dayanabilecek bir tek insan tanımıyorum.
- Ah, insan işte bu denli fani bir varlık; tam da varoluşundan hiçbir kuşku duymadığı, mevcudiyetini gerçekten duyumsattığı tek yerde bile, sevdiklerinin hatıralarında, onların ruhlarında bile yitip yok olmaktadır, hem de o denli çabuk!
- İnsanın yazgısı, başına gelenlere sonuna dek katlanmaktan, sunulan kaseyi içip boşaltmaktan başka ne olabilir?
- Ne zaman beynime bir kurşun sıkmak istesem, o bu şarkıyı çalıyor! Ruhumdaki kargaşa ve karamsarlık dağılıyor ve ben yine özgürce nefes almaya başlıyorum.
- Doğanın güzellikleri şimdi beni hiç ilgilendirmiyor. Kitaplar ise bana tiksinti veriyor.Kendi kendimizde bir eksikliğe tesadüf ettiğimizde her şey bize noksan görünür. Sana yemin ederim ki yüz kez bir işçi olmadığıma yazıklandım. s.58
- Ah, benim öğrendiklerimi herkes öğrenebilir!...ama bu yürek yalnızca bana aittir...
- Kimi kralı nazırı, kimi nazırı da müsteşarı yönetir.
- Gerçi...'' -Şu 'gerçi' sözcüğünü kullanmasalar insanları daha çok seveceğim; genelleme yapan her cümlenin istisna derdi olduğu bilinen bir şey değil mi??