- Küçük kurallara uyarsan, büyük kuralları çiğneyebilirdin.
- Parti üyelerinden apaçık ve alaycı bir nefretle söz etmesi ... Winston'ı tedirgin ediyordu. ... Parti' ye ve Parti' nin tüm kurallarına isyan edişinin bir belirtisinden başka bir şey değildi; ayrıca, bir atın samanı beğenmeyice aksırması gibi doğal ve sağlıklı bir davranıştı.
- Gerilimli anlarda insanın bir dış düşmana karşı değil de, hep kendi bedenine karşı savaştığını fark ediyordu.
- Parti, gözlerinizle gördüğünüze, kulaklarınızla duyduğunuza inanmamanızı söylüyordu. Bu onların en temel, en can alıcı buyruğuydu.
- Geçmiş silinmekle kalmıyor, silindiği de unutuluyor, sonunda yalan gerçek olup çıkıyordu.
- Proleterlerin zaman zaman duydukları hoşnutsuzluklar da bir yere varmıyordu, asıl sorunları göremediklerinden hoşnutsuzlukları ancak belirli küçük sorunlara odaklanıyordu.
- Geçmişi denetim altında tutan, geleceği de denetim altında tutar; şimdiyi denetim altında tutan, geçmişi de denetim altında tutar.
- "Tanrı bana sinekleri kovayım diye bir kuyruk vermiş: ama keşke sinekler de olmasaydı, kuyruğum da."
- Hem bilmek hem de bilmemek, bir yandan ustaca uydurulmuş yalanlar söylerken bir yandan da tüm gerçeğin ayırdında olmak, çeliştiklerini bilerek ve her ikisine de inanarak birbirini çürüten iki görüşü aynı anda savunmak; mantığa karşı mantığı kullanmak...
- Dünyaya geldikten sonra yaşamamıza yetecek kadar yiyecek verirler: ayakta kalanlarımızı canı çıkana kadar çalıştırırlar: işlerine yaramaz duruma geldiğimizde de korkunç bir acımasızlıkla boğazlarlar.