- Kitap, onun gözünde tıpkı reçel ya da ayakkabı bağı gibi, üretilmesi gereken bir metaydı, o kadar.
- Bunların ne kadarının yalan olduğunu nasıl bilecektiniz ki? Sıradan insanların artık Devrim'den önceki dönemden daha iyi durumda oldukları doğru olabilirdi. Doğru olmadığının biricik kanıtı, yüreğinizden yükselen o sessiz protesto, içinde yaşadığınız koşulların dayanılmaz olduğunu duyumsatan, eskiden böyle değildi herhalde diye düşündüren o sezgiydi. Winston birden, çağdaş yaşamın asıl özelliğinin acımasızlığı ve güvensizliği değil, yavanlığı, donukluğu ve kayıtsızlığı olduğunu fark etti. (Sayfa 98)
- Geçmiş tuhaf şey. Hep yanınızda taşıyorsunuz. Bana öyle geliyor ki on, yirmi yıl önce olmuş şeyleri düşünmeden geçirdiğiniz bir saat bile yoktur; ama yine de çoğu zaman geçmişin, bir tarih kitabındaki bir sürü bilgi gibi, öğrendiğiniz bir olgular kümesinden ibaret kalması dışında bir gerçekliği olmuyor. Derken rastgele bir görüntü, ses veya koku ama özellikle de koku sizi bir anda alıp götürüyor ve o zaman da geçmişi hatırlamakla kalmıyor, içine giriyorsunuz.
- Sakin bir günde odun ateşinin nasıl olduğunu bilirsiniz. Beyaz küle dönmüş dallar hâlâ dal biçimini korur ve külün altından canlı bir kızıllık seçilir. Kızıl korun insana daha canlı gelmesi, hayatın duygusunu canlı bir şeyden daha fazla vermesi ilginçtir. Onda bir şey var, bir tür yoğunluk, bir titreşim... tam kelimeyi bulamıyorum. Ama size canlı olduğunuzu hatırlatan bir şey. Öbür her şeyi fark etmenizi sağlayan tablodaki püf noktası gibi.
- ... gençliğimi bile aramıyorum. Ben sadece yaşamak istiyorum. Ve şu çuhaçiçeklerine, çitin altındaki kızıl korlara bakarken yaşıyordum. İçinizde duyarsınız bunu; huzur verici bir şeydir ama aynı zamanda alev gibidir.
- Bu sırada Flory, dostuna yönelik toplu bir hareketin altına imzasını atmıştı. Bunu yapmasının nedeni, yaşamında binlerce başka şeyi yapmasının nedeniyle aynıydı; reddetmek için gereken o küçücük cesaret kıvılcımından yoksundu.
- Çocukluğundan geriye, belli belirsiz, silik, bir görünüp bir kaybolan bir dizi resimden başka bir şey kalmamıştı.
- SAVAŞ BARIŞTIR ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR CAHİLLİK GÜÇTÜR.
- Gelecek ya şimdiye benzeyecekti, ki o zaman ondan haberi bile olmayacaktı ya da şimdiden farklı olacaktı, ki o zaman da içinde bulunduğu durumun hiçbir anlamı kalmayacaktı.
- Dışarıdaki hayvanlar,bir domuzların yüzlerine,bir insanların yüzlerine bakıyor,ama birbirilerinden ayırt edemiyorlardı...