- Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine,bir insanların yüzlerine bakıyor ; ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.
- Yoksullukta insana büyük bir teselli sağlayan bir başka his daha var. Dara düşen herkesin bu hissi tecrübe ettiği kanaatindeyim. Bu, nihayetinde kelimenin tam anlamıyla meteliğe kurşun attığınızı bilmenin getirdiği rahatlık, neredeyse mutluluk hissi. Beş parasız kalmaktan o kadar çok bahsetmiştiniz ki; eh işte beş parasız kaldınız ve hala ayaktasınız. Bu birçok endişeyi gideriyor.
- ...Elle tutulur bir kanıt yoktu, yalnızca her anlama gelebilecek ya da hiçbir anlama gelemeyecek kaçamak bakışlar...
- "Tanrı bana sinekleri kovayım diye bir kuyruk vermiş; ama keşke sinekler de olmasaydı, kuyruğum da."
- Ayaktakımı korkusu mantıksız bir korku. Zengin ile fakirin arasında, sanki zenciler ile beyazlar gibi iki farklı ırklarmışçasına, esrarengiz, temel bir farklılık yattığı görüşüne dayanıyor. Oysa gerçekte böyle bir farklılık yok. Zengin ve fakir toplulukları sadece gelir oranlarıyla ayrışıyor, başka hiçbir şeyle değil; sıradan bir milyoner sadece yeni bir takım elbise giymiş sıradan bir bulaşıkçıdır. Yer değiştirip "o piti piti" yap, bakalım hangisi adalet hangisi hırsız? Yoksullarla eşit şartlarda bir arada bulunmuş herkes bunun gayet iyi farkındadır. (Sayfa 141)
- SAVAŞ BARIŞTIR ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR CAHİLLİK GÜÇTÜR.
- En korkunçları, Sevgi Bakanlığı'ydı. Tek bir penceresi bile yoktu. Winston, Sevgi Bakanlığı'na girmek şöyle dursun, yarım kilometreden fazla yaklaşmamıştı.
- Kocaman iriyarı şişman bir adamın peşinde bir helikopter yüzerek kaçmaya çalıştığı sahneler seyirciyi ne eğlendirdi ne eğlendirdi. önce suda domuzbalığı gibi debelenirken görülüyordu, sonra helikopterin bakıncak açısından göründü, sonra delik deşik oldu ve çevresindeki sular pespembe kesildi ve adam sanki gövdesindeki deliklerden içeri su dolmuş gibi birden battı. o batarken seyirciler kahkahalar atıyorlardı.
- Gelecekler nasıl iletişim kurulabilirdi ki? Doğası gereği olanaksızdı. Gelecek ya şimdiye benzeyecekti,ki o zaman ondan haberi bile olmayacaktı ya da şimdiden farklı olacaktı, ki o zaman da içinde bulunduğumu durumun hiçbir anlamı kalmayacaktı.
- En iyi kitaplar insana zaten bildiklerini söyleyen kitaplardır, diye geçirdi aklından.